EN GÜZEL KALP - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

14 Şubat 2010

EN GÜZEL KALP


Genç bir adam kendi kalbinin yörenin en güzel kalbi olduğunu ilan etmişti.
Onu görenler de bunu onaylamıştı.
Birden kalabalığı tam ortadan yaran yaşlı bir adam genç adama doğru yürüdü ve :

"Senin kalbin benim ki kadar güzel değil "dedi.

İşte tam o anda kalabalık ve genç adam yaşlı adamın kalbine doğru baktılar.
Çok hızlı çarpıyordu, fakat içinde çok fazla yara ve zaten çok az kalan boşluklarda çentikler vardı, onların da üzeri keskin çentiklerle dolu idi.
Yaşlı adamın yaşlı kalbinin çok acı çektiği belli oluyordu.

İnsanlar şaşırmıştı, yaşlı adam nasıl bu kalbin en güzel kalp olduğunu söyleyebilirdi.

Genç adam gülerek "şaka ediyor olmalısın" dedi yaşlı adama, "benim kalbim pürüzsüz mükemmellikte iken seninki gözyaşları ve acılardan oluşmuş yara izleri ile dolu"

"Doğru" diye yanıt verdi yaşlı adam

"Senin kalbin mükemmel gözüküyor fakat ben asla yaşlı kalbimi senle değişmem.O gördüğün her yara benim sevgimi verdiğim bir kişiyi gösteriyor.
Onlara kalbimin bir parçasını seve seve verdim, onlar da kendilerinden bir parçayı bana verdiler.
Bu yüzden bu parçalar benim verdiğim parçalara bazen tam uymadılar ve üstünde ya da köşelerinde pürüzler oldu.
Fakat ben onların her parçasını tek tek seviyorum, çünkü onların her biri paylaşılan sevgileri, dostlukları bana hatırlatıyor.
Bazen de sevgimin ve dostluklarımın karşılığını alamadım.
O kalbimin içindeki yara dolu boşluklar da bu yüzden, ucu kıvrık bıçak gibi ve oldukça da acı verir.
Fakat hala boşturlar ve başka kalplerin de bana sevgi ve dostluklarını verebileceklerini, böylece de bu boşlukları doldurabileceklerini gösterir ve benim hala o umutla yaşamamı sağlar.

Şimdi söyle genç adam, sence hangi kalp daha güzel ?"

Genç adamın gözleri sevgi gözyaşlarıyla dolmuştu.
Yaşlı adama doğru yürüdü ve kalbinden genç ve güzel bir parçayı dostça ona doğru verdi. Yaşlı adamın kalbinde hala birçok boşluk vardı.
Yaşlı adam genç adamın cömertçe verdiği kalbi dostlarının olduğu bölüme yerleştirdi, üzerine çentikler attı ve yerine bir güzel oturturdu.
Genç adam kendi kalbine doğru baktı, artık eskisi kadar mükemmel ve pürüzsüz değildi. Tâki yaşlı adam ona kendi kalbinden eski fakat güzel bir parça verene kadar.

Sonunda genç adam ve oradaki kalabalık gerçek kalbin güzelliğini anlamıştı.

Kalbi güzelleştiren onunla paylaşılan sevgi ve dostluktu.
İçinde sevgi barındırmayan ve taşımayan hiç bir kalp gerçekten güzel olamazdı...

"alıntıdır"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum