MEVSİM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
MEVSİM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster





Uyumak istiyorum bir müddet
Bıkıncaya dek
Ne gündüzü ağırlamak ne de geceyle baş başa kalmak
Dolanıp çarşaflara sarılıp yorganıma
Uyanmak istiyorum
Ihlamur kokulu bir sabaha…
... 
Oysa daha kar yağacak
Mevsim henüz sonbahar…

Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL
25 ağustos 2017


Hüznün, penceresini ağır ağır araladığı bir aydır Eylül...
Yaza vedanın içi burkan, ruhu da sarartan bir aydır Eylül...
Yaz aşklarının son demleridir Eylül...
Yazlıkların bir bir boşaldığı, sahil kentlerinin asıl sahiplerine bırakıldığı bir aydır Eylül...
Yaprakların sarardığı, dallardan bir bir düştüğü, rüzgarlarla sağa sola savrulduğu bir aydır Eylül...
Eylül, eğitim-öğretim yılının başlangıcıdır...
Kitap, dergi, defter, kalemdir Eylül...
Dedelerin torunlarıyla kavuştuğu ya da ayrıldığı bir aydır Eylül...
Gün batımında, sahil keyiflerinin, balık ve rakının, çıplak ayakla yürümenin, şezlong muhabbetlerinin sonu, yemek artıklarıyla mutlu bir yaz geçiren sokak hayvanlarının yalnızlığıdır Eylül...
Eylül, kış telaşının başlangıcıdır...
Kombidir, doğal gazdır, kömürdür, sobadır Eylül...
Sinemaların, tiyatroların buram buram kokusunu hissettiğimiz aydır Eylül...
Sanattır, kültürdür, edebiyattır Eylül...
Kar, fırtına, yağmur, sel, kısa gün habercisidir Eylül...
Çizme, bot, palto, şemsiyedir Eylül...
Eylül, kış muhabbetlerinin müjdecisi. aynı kentte yaşayan dostların buluşmasıdır...
Balık mevsiminin açıldığı tezgahların her çeşit balıkla doldurulduğu bir aydır Eylül...
Patlıcanlar, domatesler bitmeden, lahana ve pırasaların da çıktığı bir aydır Eylül...
1 Eylül "Dünya Barış Günü"dür...

Severim ben Eylül'ü...Acısıyla tatlısıyla...Sevinciyle hüznüyle...

Cemal Süreya'nın Eylül'le ilgili şiiri ne kadar güzeldir...

Eylül’dü.
Dalından kopan yaprakların
Sararan yanlarına yazdım adını
Sahte bir gülüşten ibarettin oysa.
Ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu.

Eylül’dü.
Di’li geçmiş bir zamandı yaşadığımız
Adımlarımızın kısalığı bundandı
Bundandı gözlerimin durgunluğu.
Sarı sıcak cümlelerde sözün kadar yalan,
Ellerin kadar ıssız,
Sen kadar zamansız molalar veriyordum
Ve çocuksu bir bencillikti hüznümüz.

Eylül’dü.
İzlerini çizdiği zaman ansızın gidişin,
Şimdi yoktu bi anlamı suskunluğun.
Çırılçıplak kalakaldım sessizliğinin orta yerinde.
Sonra sesime yankı vermeyen uçurumlar kıyısında yürüdüm bir zaman
En çok sesini aradım.
Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ.
Gözlerini sildi zaman..

Dedim ya… Eylül’dü.
Savruluşu bundandı kimsesizliğimizin.

Eylül yazılarında hep hüzün vardır... Hüzünse en yakışandır bize der, Hilmi Yavuz!..

Hoş geldin Eylül!..Hoş geldin yüreğimize!..


Asım ERDOĞAN