SEVGİLİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SEVGİLİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İnceden inceye içime işlenen
Nakış nakış dokunuyorsa sevdan yüreğime
Bil ki beklenensin gönlüme giren
Gönlümde yer edinen
En güzel duamsın sevginle
Çaresiz kalınan gecelerde
Kaçışlarımın diğer yanı
Söylediğim şarkıların en güzel nakaratı
İçtiğim su kadar aziz
Bastığım toprak kadar kutsal
Gökyüzü kadar derin
Yeryüzü kadar güzel
Söylediğim şarkılarda
Hüznümün diğer adı
Mutluluğum
Eksik yanım
Kalp hırsızım
Ve daha binlerce kelimeye sığdırmaya çalıştığım
Gideni aratmayan sevdam
Kollarında kaybolduğum
Sarıldığımda her şeyi unuttuğum
Biriciğim, özüm, sözüm, iki gözüm
Ömrümün kalan yüzü
Birlikte daha nice yıllara…
Seni Seviyorum…
Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL
15 Ağustos 2018
Ey sevgili! olur da çehrene bir bakış atabilirsem ve yüz
yüze gelebilirsek,
Gönlümde taşıdığım derdini anlatırım sana, nükte nükte,
ince ince…
Ayrılığında kalbimin kanı, şu iki gözümden akıyor,
Dicle nehri, denizler, çeşmeler, dereler misali…
Ey sevgili! olur da çehrene bir bakış atabilirsem ve yüz
yüze gelebilirsek,
Gönlümde taşıdığım derdini anlatırım sana, nükte nükte,
ince ince…
Hüzün dolu gönlüm, aşkını can kumaşına dokumuş,
İplik iplik, sicim sicim, tel tel, aheste aheste…
O güzel yüzünü görebilmek ümidiyle sabâ rüzgârı misâli
dolaşıp durmuşum,
Ev ev, kapı kapı, sokak sokak, mahalle mahalle…
O nazik dudaklarının çevresi…yanaklarında misk-i anber
kokan tüyler…
Gonca mı gonca, gül mü gül, lâle mi lâle kokular…
Ey sevgili! olur da çehrene bir bakış atabilirsem ve yüz
yüze gelebilirsek,
Gönlümde taşıdığım derdini anlatırım sana, nükte nükte,
ince ince…
Ayrılığında kalbimin kanı, şu iki gözümden akıyor,
Dicle nehri, denizler, çeşmeler, dereler misâli…
Hüzün dolu gönlüm, aşkını can kumaşına dokumuş,
İplik iplik, sicim sicim, tel tel, aheste aheste…
Tâhire, kendi gönlünü dolaştı da senden başkasını
bulamadı,
Sayfa sayfa, perde perde, kat kat…
Ey sevgili! olur da çehrene bir bakış atabilirsem ve yüz
yüze gelebilirsek,
Gönlümde taşıdığım derdini anlatırım sana, nükte nükte,
ince ince…
Ayrılığında kalbimin kanı, şu iki gözümden akıyor.
Dicle nehri, denizler, çeşmeler, dereler misâli…
**********
1814-1852 yılları arasında yaşamış olan ''Tahirih
Kurretu'l-âyn'' diye bildiğimiz İranlı kadın şair Fatimih Baraghani tarafından
yazılmış bir şiir, rûberû. Farsça, yüz yüze anlamına gelmekte… Günümüzde de
Mohsen Namjoo tarafından bestelenip seslendirilmiş.
Bilseydin nasıl da sevdiğimi…
Gözlerin için ölebileceğimi
Yeri göğü yıkıp da
Sensiz bir yere gitmeyeceğimi…
Dursun
istiyorum zaman
Sadece
sen ve benle dönsün dünya
Çılgınlık
bu değil mi
Varsın
olsun…
Seviyorum
işte
Aşk
bunun adı…
Gökyüzünden
kalbime inen
Senelerdir
beklediğim
Ve sonunda
gelen
En sevdiğim
Beklediğim
Özlediğim
Her şeyim
Biriciğim,
Ve daha
nicesini barındıran
Seviyorum
seni…
"Eşime"
Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL
@ ARALIK 2017
İnsanın içindeki yalnızlığını
başka birinin yalnızlığı ile paylaşmak istemesi kadar doğal ne olabilirdi ki !
Gördüğüm gördüğün olsun, dokunduğum dokunduğun ve öptüğün dudaklarım. Bir tek,
bir tek kalbim var sana verebileceğim. Bir de tutman için sana doğru uzanan
ellerim.
Geç kalınmış bir birliktelik
belki de bizimkisi. Yıllar içerisinde acıları yoğurduğumuz, hüzünlerde
boğulduğumuz, mutluluğun adını bile unuttuğumuz. Unuttuğumuz diyorum, sahi biz en son ne zaman mutlu olmuştuk. Ne zaman ağız dolusu gülmüş ve ne zaman bir “ohh”
çekmiştik. Çok gerilerde kalmıştı
muhtemelen ve o gün bugün değin yalnızlığımızla birleştirip ruhumuzu, amaçsızca
dolaşıp durmadık mı yeryüzünde.
Hep bir arayış içerisinde, hep
bir sorgulayışın peşindeydik bunca zamandır. Peki ne geçti elimize. Koca bir
hiç değil mi! Oysa, onca arayış içerisinde beklentilerimizi karşılayacak bir
şeyler olmalıydı bu hayatta! Olmalıydı ama olmadı. Üzüldük, kahrolduk ya
sonra, ne geçti elimize! Hiçbir şey.
Demek ki bunca üzülmeye, bunca düşünmeye
değmezmiş yaşadıklarımız. Olsun varsın. Bunların hepsi de bizim için bir
deneyimdi. Deneyim olmadan yaşamı öğrenmek ise mümkün değildi. Çünkü yaşam deneyimler
sonucu oluşuyordu ve her deneyim, kişiliğimizi geliştirmek ve ruhumuzu
yüceltmek adına önemliydi, gerekliydi… Ve işte şimdi, tam da olmak istediğimiz
gibi, ait olduğumuz yerdeyiz.
Sen Ben’de Ben Sen’deyim… Var
mı ötesi…
Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL
2017 “Sana Dair Karalamalarım”
Bazen birileri hayatınıza girer ve onların orada olmalarının, sizin bazı amaçlarınıza hizmet etmeleri, size ders vermeleri veya kim olduğunuz ya da kim olmak istediğiniz konusunda size yardım etmeleri demek olduğunu kesinlikle bilirsiniz.
Bu kişilerin kim olabileceklerini asla bilemezsiniz, bir oda arkadaşı, bir profesör, bir arkadaş, bir sevgili ya da tamamen yabancı biri ama gözleriniz onlarla kilitlendiğinde, işte o an hayatınızı çok derin bir şekilde etkileyeceklerini bilirsiniz.
Bazen, başınıza gelen şeyler ilk başta korkunç, acı verici ve adaletsizce görünebilir ama sonraları aksine o engelleri aşmadan potansiyelinizin, gücünüzün, iradenizin ve yüreğinizin asla farkına varamayacağınızı anlarsınız.
Hastalık, yaralanma, aşk, gerçek mükemmelliğin kayıp anları ve aptallıklar, hepsi sizin ruhunuzun sınırlarını test etmek için vardır. Bu küçük testler olmaksızın, her ne olursa olsunlar, hayat hiçbir yere varamayan, pürüzsüzce asfaltlanmış düz, yavan bir yol gibi olurdu. Güvenli ve rahat; ama aptalca ve tamamen anlamsız.
Tanıştığınız, hayatınızı etkileyen insanlar, tecrübe ettiğiniz başarı ve çöküşler, kim olduğunuzu ve kim olacağınızı bulmanıza yardımcı olurlar. Kötü tecrübelerden bile bir şeyler öğrenilebilir. Aslında, bazen onlar en önemlileridir.
Eğer birileri sizi severse, karşılığında onlara hangi şekilde yapabiliyorsanız sevgi verin, sadece sizi sevdikleri için değil aynı zamanda size sevmeyi ve kalbinizi ve gözünüzü nasıl açabileceğinizi öğrettikleri için. Eğer birileri sizi incitirse, aldatırsa ya da kalbinizi kırarsa, onları affedin, size, güveni ve kalbinizi kimlere açacağınıza dikkat etmenin önemini öğrettikleri için.
Eğer birileri sizi severse, karşılığında onlara hangi şekilde yapabiliyorsanız sevgi verin, sadece sizi sevdikleri için değil aynı zamanda size sevmeyi ve kalbinizi ve gözünüzü nasıl açabileceğinizi öğrettikleri için. Eğer birileri sizi incitirse, aldatırsa ya da kalbinizi kırarsa, onları affedin, size, güveni ve kalbinizi kimlere açacağınıza dikkat etmenin önemini öğrettikleri için.
Her gününüzü önemseyin. Her anın değerini bilin ve onu bir daha asla yaşayamayacağınız için o anlardan alabileceğiniz her şeyi alın. Daha önce hiç konuşmadığınız insanlarla konuşun ve onların söylediklerini dinleyin!
Aşık olmanıza izin verin, kendinizi serbest bırakın ve görüşlerinizi yükseltin. Başınızı dik tutun; çünkü her türlü hakka sahipsiniz. Kendinize önemli bir kişi olduğunuzu söyleyin ve kendinize inanın; çünkü eğer siz kendinize inanmazsanız başkalarının size inanması güç olacaktır. Hayatınızda istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Kendi hayatınızı yaratın ve daha sonra dışarı çıkıp hiç pişmanlık duymadan yaşayın! Ve eğer birilerini severseniz bunu onlara söyleyin; çünkü yarının neler sakladığını asla bilemezsiniz.
Yaşadığınız her günden hayata dair bir ders alın! Bugün; dün için endişelendiğiniz yarındır. Buna değer miydi?
Yaşadığınız her günden hayata dair bir ders alın! Bugün; dün için endişelendiğiniz yarındır. Buna değer miydi?
Sharon Zeff
Harf harf, cümle cümle düşüyorsun
yüreğime ey yar...! Bilmezdim, bilemezdim gerçek sevginin bu denli
güçlü olabileceğini. Anladım ki aşk geçici bir derya imiş;
dalgasında boğulduğum. Anlık heveslerden kurulu bir
aldatmacaymış, büyüsüne vurulduğum.
Ey yar...! Geldin... Beklediğimdin
sen, sevdiğim, sevenim... Belki gecikmeliydi gelişin ama olsun. Çok
da önemli değildi gecikmeler mutluluk varsa sonunda. Önemli olansa
gerçek sevenin ulaşmasıymış sevilenin varlığına....Ve şimdi
sen düşüyorsun yüreğime ilmek ilmek, satır satır.. Yormadan,
bir an olsun bıktırmadan, doluyorsun gönlüme ırmak ırmak. Ve
“Sev” diyor bana ilahi bir ses. “Sev, O'nu ! Her geçen gün
artan bir sevgiyle sev...!
Mehpare ÖĞÜT
Resim-Vıcente ROMERO
Gün ışımasında
seninle olmak var yan yana
dağınık bir yatak
içinde
sarmaş dolaş
uykuya yenik düşmüş
bedenlerimizde
karşılamak her sabahı
birlikte...
bıkmak nedir bilmeden
bakmak birbirimize
dokunmak
öpmek
okşamak
sarılmak
sevmek..
Her gün ilk günmüşcesine
hayata ışığımızı
vermek
dokunduğumuz her şeyde
bir güzellik yaratmak belki de
hoşlandığımız şeyleri
paylaşmak sevgimizle
alışagelmiş tüm
sözcükleri rafa kaldırıp
yeni kelimelerden yeni
cümleler kurmak söylemek için birbirimize
almak kadar vermek
ya da almadan vermeyi
becerebilmek
gözün gördüğü değil
gönlün gördüğünü
dilinden düşürmemek
unutup bildiğin tüm
şeyleri
bilmiyormuşcasına sil
baştan başlamak belki de hayata
birlikte, yan yana, kol
kola
yürümek
yorulsak da birlikte
soluklanmayı becerebilmek her köşe başında
dinlenmek sırt sırta bir
parkta bir ağaç gölgesi altında
konuşmak uzun uzun
ya da sadece bakışmak
söylemek istediklerimizi anlatırcasına
farkına varabilmek
sevmenin ve sevilmenin
doyamamak tadına
istemek her an yanı başında
olmasını
ayrılmamak ayrı kalmamak
adına
ve sadece biz diyebilmek
atıp sen ve ben'leri bir
yana
bir olmak, birlikte olmak,
bütün olmak
bir elmanın iki yarısı
gibi
bu dünyada...
Mehpare ÖĞÜT