BEN DE SOBELENMİŞİM...

Sizlerin de tanıdığı ve benim de çok sevdiğim değerli arkadaşlarımdan http://supermarket0954.blogcu.com un sahibi arkadaşım Seloş beni sobelemiş ve ben de onun sorduğu sorulara elimden geldiğince cevap vermeye çalışacağım…

1) Blog yazmaya ilk defa nasıl başladın?

Bilgisayarımı 2005 yılının son aylarına doğru ani bir karar ile almıştım. Bir süre sonra da internetimi bağlattım. İnternette gezinirken ve özellikle de şiir ve edebiyat sayfalarını ararken karşıma bir şiir çıkmıştı. Bu şiir adını daha önce duymadığım birisi tarafından yazılmıştı. Sonradan keşfettim ki bu bir blog sayfasıydı ve ben o sayfaya gelen diğer ziyaretçilerin de sayfalarını dolaştıktan ve bu güzel ve de farklı paylaşımları gördükten sonra aralarına katılmaya karar verdim ve Blogcu ile blog yazma olayına merhaba dedim. Şu an iki yılı doldurmuş ve Blogcu’dan gelme bir blogspot üyesi olarak devam etmekteyim…

2) Blog yazılarının konusunun belli bir çizgide olması için çaba gösteriyor musun? Yoksa içinden geldiği gibi mi yazıyorsun?

Hepinizin de bildiği üzere, blog camialarında çeşitli kategoriler var. Hobiden tutunda, yemek, mizah, aşk ve daha bir çok ad altında. Ben de bu kategoriler içerisinde şiir ve edebiyat üzerine hasbelkader bir şeyler yapmaya çalışan birisi olarak bu kategori altında yazmaya ve paylaşımlarda bulunmaya karar verdim. Ancak ne yazık ki şiir ve edebiyattan hoşlanan arkadaşlarımız var elbette aramızda ama, birçok kişide farklı şeyler görmek istiyor. Blogcu’dayken kendi yazdıklarımın yanı sıra sevdiğim yazar ve şairlerin de paylaşımlarını yapıyordum tıpkı burada olduğu gibi ama, gelenlerin sıkılmasını istemediğimden ve bir de ne yalan söyleyeyim yine mi aynı şeyler demelerinden korktuğumdan tarihsel ve kültürel konulara da değiniyordum. Blogspot’a geçtiğim de ise bunun yanlış olduğunu anladım. Ve okuyan bir kişi de olsa sadece şiirlerimi ve diğer yazdıklarımı, bununla birlikte de yine sevdiğim şair ve yazarların eserlerini paylaşmak istedim. Bu nedenle de artık aynı çizgide blog hayatıma devam etmek istiyorum…

3) Blog yazmayı daha ne kadar sürdüreceksin?

Blog yazmak çok keyifli. Her ne kadar ellerim ve kollarımdaki ağrılar beni yorsa da. Ben bu olaydan ve bir şeyleri paylaşmaktan zevk alıyorum. Hele hele benim yazdığım bir şiir ve ya yazıya olumlu ya da olumsuz yorum gelse dahi. Bu nedenle daha ne kadar yazarıma kesin bir cevap vermek çok zor. Ama ben sizler olduğunuz ve devam ettiğiniz sürece varım diyebilirim…

4) Blog yazmak senin için eğlenceli bir uğraşken şimdi artan bekleyiş yüzünden zorunlu bir hal almaya başladı mı?

Hayır, öyle bir şey söylemem mümkün değil. Sanal bir ortamda bile olsa burada öyle sıcak dostluklar yaşanıyor ki, bu beni çok mutlu ediyor. Hiçbirimiz birbirimizi tanımıyoruz. Huyumuzu suyumuzu bilmiyoruz ama yine de ben işteyken akşam eve gelir gelmez sizleri ziyaret etmek için sabırsızlanıyorum. Yazdıklarınızı teker teker okuyor ve elimden geldiğince cevap vermeye çalışıyorum. Yani hala zevkli olduğunu söyleyebilirim…

5) Blog yazmak için gün içinde bazı şeylerden feragat ediyor musun?

Hayır etmiyorum. Eğer zamanlamayı doğru yaparsanız ve doğru zamanda ve doğru yerde olursanız, hiçbir şeyden feragat etmenize gerek yok diye düşünüyorum. Bu sadece plan işidir. Tıpkı yatmadan önce dişleri fırçalamak gibi…

İşte bu kadar. Elimden geldiğince samimi bir şekilde sorulan soruları cevaplamak istedim. Ben de sizlere yürekten sevgi ve selamlarımı gönderirken, en az sizler kadar değerli iki arkadaşımı sobeliyorum. Umarım kabul ederler…


Çok değerli dostlarımdan
http://geleceginmeslekleri.blogspot.com’ un sahibi arkadaşım Aslı ile, http://tropical-malibu.blogspot.com un sahibi arkadaşım Tropicalmalibu’yu. Umarım onlarda bu tatlı ve hoş oyuna katılarak bizlerle düşüncelerini paylaşırlar…


mehp@re

0 Comments: