Bir ormanda başlar sessizce,önce yapraklar fısıldaşır,
sonra dallar…Gökyüzü birden kararır.Ve ne varsa
yeşil,ne varsa canlı,ateşe doğru eğilir.
Yangın sadece bir alev değildir.O, bazen insanın içindeki
en derin çığlıktır.Kimi zaman bir çocuğun terk edilmiş
oyuncağında yanar hayat,kimi zaman bir ağacın yüz yıllık
gövdesinde.
Bir çam ağacı tutuşur mesela,ve biz sadece alevi görürüz
—oysa o ağaç, nice kuşun yuvasıdır,bir çobanın
gölgesi,bir çocuğun...
30 Haziran 2025
19 Haziran 2025
Aklıma
nereden düştü ?, canım mı çekti ne ! Orasını çok
karıştırmayayım çünkü canım bir şey çekerse onu bulur
buluşturur yerim ne de olsa. Ama bir elma şekeri olsaydı hiç de
fena olmazdı hani...
Okulun
sömestri dönemlerinde, yaşı bizim gibi elli üstü olanlar,
kısacası 70'li 80'li kuşakların iyi bildiği üzere, zamanımız
oynamak, oynamak üzerine kuruluydu. Evde oyuncaklar, sokakta
arkadaşlar. Bize yetiyordu elimizde olanlar. Bazılarımız...
14 Haziran 2025
İnsan, hayata tutunmak için
çoğu zaman bir dal arar. Kimi zaman bu bir anı olur, kimi zaman
bir kitap ya da bir şarkı... Ama en çok da bir dost eli, bir dost
sesi olur o dal. Kalpten kalbe kurulan sessiz köprülerdir
dostluklar. Uzun suskunluklara rağmen aynı yerden devam edebilmenin
konforudur. Hele bir de hoş sohbetle süslenmişse bu dostluk,
insanın içini ısıtan bir kış güneşi gibi olur.
Hoş sohbet dostluklar,
sadece konuşmakla ilgili değildir...
05 Haziran 2025
Bayramlar büyürken daha güzeldi derler ya hani... Sanırım
biraz doğru. Ama ben yine de her Kurban Bayramı geldiğinde içimde
o eski sabahların telaşını hissediyorum. Belki artık yeni
ayakkabılarla uyumuyorum gece ama hâlâ bayram sabahı erken kalkma
isteğim bitmedi.
Bu yazıyı da işte tam böyle bir sabahın eşiğinde yazıyorum.
Ankara’nın sabah serinliği camdan içeri süzülürken, içeride
eski bayramlara dair anılar usulca yürüyüp geliyor.
Bayram...