İnsan, hayata tutunmak için çoğu zaman bir dal arar. Kimi zaman bu bir anı olur, kimi zaman bir kitap ya da bir şarkı... Ama en çok da bir dost eli, bir dost sesi olur o dal. Kalpten kalbe kurulan sessiz köprülerdir dostluklar. Uzun suskunluklara rağmen aynı yerden devam edebilmenin konforudur. Hele bir de hoş sohbetle süslenmişse bu dostluk, insanın içini ısıtan bir kış güneşi gibi olur.
Hoş sohbet dostluklar, sadece konuşmakla ilgili değildir aslında. Göz göze geldiğinde bile anlaşılan, lafı dolandırmadan ama incitmeden söyleneni anlayan, zaman zaman birlikte susmayı da bilen dostluklardır bunlar. Aynı çayın dumanında dertleşmektir, aynı şarkıda geçmişe gitmektir. Bazen gecenin bir vakti edilen bir telefon konuşmasıyla rahatlamaktır, bazen sadece “Ben buradayım” diyen bir mesajla güç bulmaktır.
Böyle dostluklarda zaman farklı işler. Aylar geçse de, bir araya gelindiğinde sanki dün görüşülmüş gibi bir sıcaklık yayılır ortama. Ne hesap vardır içinde ne de beklenti... İçtenlik vardır, güven vardır, hatırlanmanın o tarifsiz kıymeti vardır.
Hoş sohbet dostluklar, kalbin en kırılgan yerine iyi gelir. Çünkü biliriz ki, bir kelimeyle bile iyileştiren insanlar vardır bu hayatta. Kalabalıklar içinde kaybolmuşken bile, bir dostun sesi insana yeniden yolunu buldurabilir.
Bu yüzden ne zaman bir dostla kahkahalar eşliğinde içilen kahvenin tadı damağımızda kalsa, bilmeliyiz ki o anlar hayatın gerçek zenginliğidir.
Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL
HAZİRAN 2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum