GERÇEKTEN ARADIĞINIZ KİŞİ O MU?


Hayatın akıntısına kapılmış giderken, birden karşınıza çıkanın doğru kişi olup olmadığını anlamak kolay değildir. İlk anların büyüsü geçtiğinde yanıldığınızı anlamış olmaktan korkuyor musunuz?


Aşkı arayanlar için bu endişe hep vardır. Haksız da sayılmazsınız. Tanışma, yakınlaşma, alışma evrelerinden geçip, emek ve zaman harcadıktan sonra, aslında havaya savrulmuş vakitler olduğunu görüp kim bilir kaç kere pişman olmuşuzdur?
Hepimizin güvenmeye ihtiyacı var. Başımızı dayayacak, sevildiğimizi hissedeceğimiz, yanında olmaktan mutluluk duyacağımız birisine ihtiyaç duyuyoruz. İnsanın temel gereksinimleri yemek, barınmak ve uyumaktır. Bunları halettiğimizde ikinci basamakta yer alan ve bana sorarsanız, en az diğerleri kadar önemli olan şeye geliyor sıra, sevgiye! İnsanların biyolojik ihtiyaçları bittiğinde, ruhu ve kalbi sıraya giriyor. Dokunulmak, aşkı hissetmek, güven duymak istiyoruz.
Peki, karşılaştığımız insanın bizim için doğru kişi olup olmadığını nereden anlayacağız? Bilemiyorum! Mutlaka biraz zaman geçirmek ve görmek gerekiyor. Yanılma payımızı da hesaba katmak lazım. Zor bu aşk işi yani!
Aslında bir yol daha var. Ancak bunun için inanç, sağduyu ve önsezilerinize güvenmeniz gerekiyor. Ama önce inanç gerekiyor. Belki birçoğunuza fantastik gelebilecek bu yöntemi, yıllar önce bir kitapta okumuştum. Dost sohbetlerinde ara sıra anlattığımda tebessümle dinlenmişti. Fakat birkaç gün önce sevdiğim arkadaşlarımdan birisi, “senin yöntem işe yaradı” diye aradı. O zaman hatırladım ve size de aktarmak istedim. Belki birinize lazım olur.
Hangi dini inanca sahip olursanız olun, nasıl bir ibadet şekli kullanırsanız kullanın, yukarıya yollanan ve gönülden edilen tüm duaların, yerine ulaştığına inananlardanım. Eğer dileğiniz başka birinin kötülüğü üzerine değilse ve yüreğinizin derinlerinde güçlü bir şekilde, saflıkla istenmişse, mutlaka gerçekleşiyor. Siz de dualarınızda, karşılaştığınız kişilerin sizin için doğru insanlar olup olmadığını anlamanıza yardımcı olması için, evrenden bir işaret isteyin.
Sevgili dostumun anlattığına göre, arkadaş grubunda bir adamla tanıştırılmış. Kalabalık içinde pek fazla konuşma şansları olmamış ancak telefonunu verebilmiş. Adam ertesi gün aramış ve yemeğe çıkmak için bir randevu almış. Dostum o gece dua etmiş ve eğer o adam kendisi için doğru kişiyse bunu anlamak istediğini, bir işarete ihtiyacı olduğunu söylemiş. Arkadaşım uzun zamandır sevdiği bir şarkıcının ilk albümünü daha doğrusu plağını arıyormuş. Bütün sahafları ve bulabileceği yerleri arasa da bir sonuç alamamış. Eğer adam doğru kişiyse, işaret olarak ona bu albümü getirsin diye dua etmiş. Aslına bakarsanız zor ihtimal, kim hiç tanımadığı bir kadını yemeğe çıkarırken, sevdiğinden bile emin olmayacağı bir şarkıcının, üstelik plaklar tedavülden neredeyse kalkmışken, ilk albümünü bulup getirebilir ki ve neden? Ama tahmin edin ne olmuş? Gerçekten o akşam adam arkadaşımı almaya gelmiş ve arabaya binip restorana giderlerken, adam arka koltuğa uzanmış ve bir paket uzatmış. “Sevip sevmediğini bilmiyorum ama bugün dolaşırken bir eskici dükkanın camında bunu gördüm. İçimden sana almak geldi. Umarım çalacak bir pikabın vardır. Aslında çiçek alacaktım ama nedense bu plağı almayı tercih ettim” demiş.

Mucizelere ve duaların gücüne inanın. Siz de kendi işaretinizi isteyin. Dileklerin ne zaman kabul olacağını kim bilebilir?

0 Comments: