İMPARATORUN DERSİ


Bir zamanlar, Uzak Doğu'da, artık yaşlandığını ve yerine geçecek birini
seçmesi gerektiğini düşünen bir imparator varmış. Yardımcılarından ya da
çocuklarından birini seçmek yerine; kendi yerine geçecek kişiyi değişik
bir yolla seçmeye karar vermiş. Bir gün, ülkesindeki tüm gençleri çağırmış
ve:

"Artık tahttan inip yeni bir imparator seçme vakti geldi. Sizlerden birini
seçmeye karar verdim." demiş.

Gençler şaşırmışlar, ancak o sürdürmüş:
"Bugün hepinize birer tohum vereceğim. Bir tek tohum... Ama bu çok özel
bir tohum. Evlerinize gidip onu ekmenizi, sulayıp büyütmenizi istiyorum.
Tam bir yıl sonra büyüttüğünüz o tohumla buraya geleceksiniz. Sizi,
yetiştirdiğiniz o tohuma göre değerlendirip, birinizi imparator seçeceğim.
"

Saraya çağırılan gençlerin arasında Ling adında biri de varmış.
O da diğerleri gibi tohumunu almış...
Evine gidip heyecanla olayı annesine anlatmış.
Annesi bir saksı ve biraz toprak bulup, onun tohumu ekmesine yardım etmiş.
Sonra birlikte dikkatlice sulamışlar. Her gün sulayıp büyümesini
bekliyorlarmış.

Yeterince zaman geçtikten sonra diğer gençler tohumlarının ne kadar
büyüdüğünü anlatırken, Ling hayal kırıklığı içinde, kendi tohumunda hiçbir
değişiklik olmadığını görüyormuş.

Üç hafta, dört hafta,beş hafta geçmiş... Hâlâ hiçbir gelişme yokmuş.
Diğerleri yetişen bitkilerinden söz ederken Ling çok üzülüyormuş.
İmparatorun onu beceriksiz sanmasından çok endişeleniyormuş. Arkadaşlarına
da hiçbir şey diyemiyor, sabırla bekliyormuş.

Sonunda bir yıl bitmiş ve gençlerin yetiştirdikleri bitkileri imparatorun
huzuruna götürecekleri gün gelip çatmış.
Ling, annesine boş saksıyı götüremeyeceğini söyleyince, annesi ona cesaret
verip; saksısını götürüp dürüst bir şekilde olanları imparatora
anlatmasını istemiş. Ling, pek istemese de, annesinin sözünü tutmuş ve boş
saksıyla saraya gitmiş.

Saraya varınca arkadaşlarının yetiştirdiği bitkilerin güzellikleri
karşısında şaşırmış.

Sonra imparator gelmiş ve tüm gençleri selamlamış. Ling, arkalarda bir
yerlere saklanmaya çalışıyormuş.
"Ne büyük bitkiler, çiçekler ve ağaçlar yetiştirmişsiniz. Bugün biriniz
imparator olacak." demiş imparator.

Aniden arkada elinde boş saksısıyla Ling'i fark etmiş. Hemen muhafızlarına
onu öne getirmelerini emretmiş. Ling çok korkmuş. "Sanırım
beceriksizliğimden dolayı beni öldürtecek."

Ling öne geldiğinde imparator adını sormuş.
"Adım Ling." demiş.

Diğer gençler gülüşüp onunla alay etmeye başlamışlar. İmparator onları
susturmuş. Ling'e ve elindeki saksıya dikkatle bakıp kalabalığa doğru
dönmüş. "Yeni imparatorunuzu selamlayın. Adı Ling!" demiş.

Ling inanamamış. Çünkü tohumunu yeşertememiş bile, nasıl imparator
olurmuş?...

İmparator devam etmiş:
" Bir yıl önce burada herkese bir tohum verdim. Siz ekip, sulayıp bir yıl
sonra getirecektiniz. Ama hepinize kaynamış tohum vermiştim. Asla
büyüyemeyecek olan... Ling'in dışında herkes ağaçlar, bitkiler ve çiçekler
getirdi; çünkü tohumun büyümediğini fark edince hepiniz onu bir başka
tohumla değiştirdiniz. Sadece Ling içinde benim verdiğim tohum olan boş
saksıyı getirme cesaret ve dürüstlüğünü gösterdi. Beklentisi
gerçekleşmeyince umutsuzluğa kapılsa da, dürüstlüğünden vazgeçmedi...
Onun için yeni imparatorunuz o olacak !"

***
En sade doğrular mı?
Rengârenk yalanlar mı?

5 Comments:

fatma48-hazanyagmuru4 dedi ki...

slm canım öncelikle çok teşekkür ederim ziyaretine güzel yorumuna babanın daha iyi olmasına çok sevindim rabbim şafi ismiyle tecelli etsin şifalar versin sıkıntılarını gidersin inşallah canım her zaman duacıyım rabbim darlık sıkıntı göstermesin sevgiler bırakıyorum canım dertler paylaştıkca azalır bende çok destek gördüm manevi anlamda blogcu arkadaşlarımdan değilse kendimi toparlayamzadım her ne kadar sanal densede öyle sıcak samimi cıkarsız dostluklar kurdumki allah herkesten razı olsun babacıgın inşallah sıkıntılarından kurtulur canım en sevilene emanet olun sevgiler her zaman beklerim

eda dedi ki...

selamlar sevgiler canım benim-Ne zaman rahatlamak paylaşmak istersen hiç çekinmeden ben burdayım-yapabilirliklerim dogrultusunda bana güvenebilirsin-GECMİŞLER olsun allahım saglık huzur versin herkeze elbette babanızada-Sizlerde ona güç vereceginiz için moralinizin iyi olması gerekiyor-umarım hersey gönlünüzce olur arkadasım-Sevgiyle kal hep mutlu kal-TEKRAR ARAMIZA DÖNMENE SEVİNDİM-öpüyorum-

nurşen dedi ki...

Canım arkadaşım,öncelikle sevgili babanın iyi olmasına çok sevindim Allah şifasını versin.Rabbim tüm kullarına dermansız dert vermesin.
Ziyaretin için çok teşekkürler.
Senin ve ailen için mutlu bir hafta olmasını dilerim.
Sevgiler

usta28 dedi ki...

Mehp@re
Sevgili Mehpare hanım yeniden aramıza ( blog )alemine dönmenize gerçekten sevindim o birbirinden değerli güzel yazılarınızı şiirlerinizi takip etmeye devam edeceğiz bu vesile ile sizin şahsınızda baba’nızada geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum Rabbim sağlık sıhhat afiyetle hayırlı ömürler yaşamayı nasip etsin cümle hastalarımıza acil şifalar ihsan eylesin İnşallah sevgiyle kalın Allaha emanet olun

GÜVEN SERİN dedi ki...

Güzel bir irdeleme.Çok hoş.Selamlar eski dostum :))