.... - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

14 Ağustos 2010

....



İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi,kronik şüpheciler olmayı öğrenir. Ve bu o kadar yavaş, o kadar küçük dozlarda olur ki, başına gelene karşı asla uyanık değilsindir. Bu gerçekleştiğinde, artık çok geçtir. İnsanların "tecrübe" dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana tecrübeli derler: Onun çok deneyimli, çok akıllı, çok kurnaz bir insan olduğunu, onu kimsenin kandıramayacağını söylerler.

Belki onu kimse kandıramaz, ama o kendini kandırır. Değerli her şeyi kaybetti; hepsini kaybetti. O zaman çok tuhaf bir olay meydana gelir: İnsanlar, başka insanları sevemez, çünkü insanlar çok aldatıcı olabilir; nesneleri sevmeye başlarlar. Büyük bir sevgi ihtiyacı olduğu için, onun yerine koyacak bir şeyler bulmaya devam ederler: Kimisi evini sever, kimisi arabasını sever, kimisi elbiselerini sever, kimisi parayı sever.


OSHO



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum