AŞK'IN ÇEŞİTLİ TARİFİ ... - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

17 Eylül 2010

AŞK'IN ÇEŞİTLİ TARİFİ ...



Kapısından geçenlere Aşk’ın sırları ve değeri sorulan kapıda durmuştum...
Ve önümden çok zayıflamış, yüzü hüzünlü yaşlı bir adam iç çekerek geçti ve şöyle dedi:

“-Aşk bize ilk insanlardan beri bağışlanmış bir güçsüzlüktür...”
Yiğit bir genç karşılık verdi:
“-Aşk bugünümüzü geçmişe ve geleceğe bağlar...”
Ardından kederli yüzlü bir kadın hıçkırarak şöyle dedi:
“Aşk mağaralarda sürünen kara engereklerin ölümcül zehiridir... Zehir çiy gibi taze görünür, susuzlar aceleyle içer onu; ama bir kere zehirlenince hastalanır ve yavaş yavaş ölürler...”
Ardından çatık kaşlı, kara giysili, sakallı bir adam geldi:
“-Aşk gençlikte başlayıp biten kör cahilliktir...”
Sonra yolunu asasıyla bulan kör bir adam konuştu:
“-Aşk ruhlardan varlığın sırlarını gizleyen kör edici bir sistir... Yürek tepeler arasında sadece titreşen arzu hayaletlerini görür ve sessiz vadilerin çığlıklarının yankılarını duyar...”
Çalgısını çalan genç bir adam şarkı söyledi:
“-Aşk ruhun çekirdeğindeki yangından saçılan ve dünyayı aydınlatan bir ışıktır... Hayatı bir uyanışla diğeri arasındaki güzel bir düş olarak görmemizi sağlar...”
Ve paçavraya dönmüş ayaklarının üzerinde sürüklenen güçsüz düşmüş çok yaşlı bir adam titrek bir sesle şunları söyledi:
“-Aşk mezarın sessizliğinde bedenin dinlenmesi, sonsuzluğun derinliklerinde ruhun huzura ermesidir...”
Ve onun ardından gelen beş yaşındaki bir çocuk gülerek dedi ki:
“-Aşk annemle babamdır, onlardan başka kimse bilmez aşkı...”
Ve böylece Aşk’ı tarif eden herkes kendi umutlarını ve korkularını bıraktı önüme sır olarak...
O anda bir ses duydum:
“Hayatı iki yarıya ayrılmıştır; biri donar, biri yanar... Yanan yanı, Aşk’tır...”





Halil CİBRAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum