AŞK ! - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

03 Ekim 2010

AŞK !


Aşk!..
Tıpkı nefes gibi, zaman gibi, güzellik gibi...
Hep var ve ebedi var olacak. Çünki kaynağı ezelidir onun. "Canlar canını bulan"dır elbette "Bu canıma yağma olsun" diyebilen.
Bestami Hazretlerinin diliyle: "O, aramakla bul...unmaz; ancak bulanlar, yine de arayanlar"dır elbet.
Yunus Emre bir aşk adamı, bütün çağların en muhteşem aşıklarının ser-halkası. Allah aşkına tutulmuş, sonra da o ummanlara sığmayan aşkını insanlar için coşturup taşırmış, bütün mutasavvıf şairler gibi baştan sona aşkı tekellüm etmiştir onu. "Aşk gelicek cümle eksikler biter" demesi bu yüzdendir. O, iç dinamizmini bu aşk ile diri tutup halk arasında kendine bir aşk mabedi inşa eden adamdır. Bu mabedde cümle yollar hakikate çıkar ve bütün aşklar Mutlak varlığa ulaşır.
Kendi basit hayatı içinde yalın bir anlatım ve ritmik bir eda ile devamlı aşkı tekrarlar ve "aşksız olımazın" dediği gibi kimseciklerin de aşksız olmasına gönlü razı gelmez. "Benden benliğim gitti hep mülkümü dost tuttu" diye dalıp içinde kaybolduğu o yüce sevgide Vahdet-i vücud'u yaşayıp bütün ikilikleri inkar ile bir Tek olana vuslatı arayan Yunus, insanlığın manasını aşkta bulur. Dünya aşk üzerine kurulmuştur ve aşk olmadan durması mümkün değildir. Yaratılanın Yaratıcı'yla tamamlanması, varlığın sırrı, kainatın idraki ve kemal, ancak aşk ile mümkündür.
Aşk ki hakikattir, ölüm ona ilişemez.
Yunus'a göre aşk, İlahi'dir ve yaratılışın sırrını taşır. Bu bakımdan bütün cihanı kuşatmıştır.
Sarhoşluğu ve coşkunluğu ile insan olmanın tecellisi aşkta görülür.
Aşık bir harabeye dönmedikçe aşkı hissetmiş sayılmaz.
Aşkı hissettikten sonra da bütün kınanmışlıklar, bütün ayıplamalar onun için boştur.
Aşk çıplak hakikattir ve ne dünyayı, ne de maddeyi ayakta bırakır.
Aşktan şikayet edilemediği gibi aşka yine ancak kendisinden derman erişebilir.
Aşk, sahili olmayan bir deniz misali benliği yutar, kendinde eritir ve sırrını asla ham gönüllere açmaz.
Aşkın olduğu yerde ilim bir hiçtir ve aşksız iman taş misali kurudur, katıdır.
Bilineni unutturan da, boşaltıp yeniden dolduran da aşktır.
Aşkta menfaatten söz edilemez; ancak uğruna feda olunabilinir.
Böylece bütün menfiler müspete dönüşür, kuruları yeşertir, durgunu coşturur.
Aşk bir güzel ahlaktır.
Aşık ki idrak eder, o asla yok olası değildir.
Aşk, bir hakikattir ki bütün hakikatleri ortaya çıkarır.
Kısacası aşk varlığı eriten varlıktır ve
"Aşk oldur ki Hakk'ı seve."



İskender Pala


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum