YÜREĞİMİN DANTELİ - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

08 Ocak 2011

YÜREĞİMİN DANTELİ



Nesini çalmışsan veya
neyini almışsan bir insanın,
iade etmenin yolunu bulabilirsin.
Peki, ya o insanın sana verdiği zamanıysa?
Ha zamanının bir bölümü,
ha yüreğinin bir dilimi.

Bir mektubun güzelliğini düşünebiliyor musunuz?
Düşünebiliyor musunuz sizin olmadığınız bir
'uzak'ta, sizin için vaktini tüketmiş olduğunu, birisinin?
Sizin için, sizden habersiz...

Bir mektubun kanatlarındaki yükü düşünsenize...
Nasıl çıpınabiliyor bu kanatlar ve
nasıl aşabiliyor bunca mesafeleri
böylesine doluyken!...

Duygular değil mi bizi gönüllere taşıyan?
Duygular degil mi bizi yarınlara taşıyan?

Ha duyguların ulaşmadığı yürekler,
ha yolcuların unuttuğu han kapıları!

Mektup geçmemiş sokaklara girmese yolum.
Çünkü, mektup geçmemiş sokaklar karanlık,
mektup yazılmayan geceler yıldızsız...
Selâmsız kapılar nefessiz gibi!

İadesiz ne var verilebilen?
Vermek istiyorsan, yüreğinden bir dilim ver,
zamanından bir bölüm.
Onun için, ondan habersiz...
Benim için, benden habersiz.

Aynen bu yazıyı yazarken,
senin haberin olmadığı kadar haberim olmasın yazdıklarından.
Aynen bu yazıda olduğu gibi gönlün aksın
klavyenden monitörüne.
Her harf bir ilmek ve
satırlar yüreğinin çevresindeki dantel olsun...
Göreyim.

Sulamazsan çiçekler gülmez.
Yollamazsan selamlar gelmez...

Bir mektubun güzelliğini düşünebiliyor musunuz gerçekten?
Düşünebiliyor musunuz sizin olmadığınız
'uzak'larda vaktini tüketmiş olduğunu, birisinin?
Sizin için...
Hemde sizden habersiz.

Bugün selâm'ın güzelliğini düşünün...


Muammer ERKUL