UNUTULMUŞ YARALARIMA TUZDUR ADIN… - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

18 Eylül 2011

UNUTULMUŞ YARALARIMA TUZDUR ADIN…

Unutulmuş yaralarıma tuzdur adın..
Kavgadır kalbimin gözündeki fer....
Bir devrimin eskimiş yüzüyüm...
Derinimde puslu ihtilaller
Yanmış süt kokulu sabahların
... eşiğinde bekleyen gece !
Bana göz kırpıyor
kalabalık yalnızlığım şimdi arsızca...
Fütursuzca
kimi nerde arayacağımı sordum
mavi gözlü hüzne...
Dedi “Geç ! Aşkı geç !...”
Geçemedim....


Yedi geceyi geçtim.
Yedi güvercin vurdum.
Yedi yıldız biçtim.
Yedi nehir içtim.
Yedi dağ ezdim.
Yedi yemin verdim.
Yedi gül derdim.
Ve yedi kez titredim bakışlarının sırtında.
Bir eren geçiverdi içimden o vakit.
Dedim “ kimi , nerde arayayım ?!”
Dedi “Vur ! Aşkı vur !..”
Vuramadım...




Bir tutam hayat buldum.
Kokmuştu.
Çekilmişti bütün suları.
Unutulmuştu bütün sözler.
Ve sanki görmek için kapanmıştı gözlerin ayağına ölüm.
Ölüm kör müydü ?
Bir cebinde birikmiş kan buldum kullanılmış hayatın.
Alıp bağrıma bastım.
Sonra biraz daha yokladım
ve bir and buldum sol dikişte.
Dedim '' Kimi , nerde arayayım ?! ''
Dedi “ Sök ! Aşkı sök !..”
Sökemedim...


Bir şiir yazdım kalbine.
İçinde kalbin hiç geçmedi.
Bir çığlık çığırdım utancın yüzüne.
Karanlık çatladı.
Kalbin ıssızlığına yağmur gibi düşürdüm şimşekleri.
Ve gözlerime çark ettim karabasanları.
Bir elimi sana verdim ..
Ötekini aramadım bile.
Bir yangın geçiverdi yamacımdan.
Dedim “ Kimi, nerde arayayım ?!..”
Dedi “ Kır ! Aşkı kır !..”
Kıramadım...




Eşkıya bir kahır biçti ömrümü
Sonrasında canhıraş kavgalar..
Küskün ölümler...
Aynı yollardan geçtim..
Farklı sehpalarda idam edildim..
Ve unutmanın en deli yükünü taşıdım ben,
sözlerinin kahpe yüzünde !!!
Yalanın ve ihanetin insafsızlığı bendeydi...
Benden soruldu uykusuzluğun
yük olduğu gecelerin hesabı !
Aşkı geçemedim,
vuramadım,
sökemedim,
kıramadım !!!
Kendime kaldım...
Kendimi topladım.
Tuttum elimden.
Bağladım gözlerimi...


“Aşk !” Dedim...
Attım içime seni...
Sonrası kimsenin kalbini meşgul etmeyecek kadar basit:
İçimde bir sen , aşk içinde...
İçimde bir ben , bir sen içinde
İçimde bir biz , bin hiç içinde...




Sırrın kalemine perde indirdim...
Ve ben , bir kez daha - Ye-Nil-Dim - !!!




Kahraman TAZEOĞLU







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum