HOŞ GELDİN BAHAR!..

Her mevsimin kendine göre bir güzelliği var, bilirim…Sonbaharın hüznü, kışın bembeyaz karı, yazın insanın içini ısıtan denizi ve güneşi dikkat çeker, ilgi uyandırır…Ancak ilkbahar bir başkadır…Toprağın uyanışının safha safha izlenişi, çiçek açan ağaçların gelin gibi süslenişi, yaşama sevincinin dalga dalga artması, baharı farklı kılar, bizim gözümüzde ve gönlümüzde…Kış yorgunluğunun arkasından gelen harika doğa uyanışı, kendimize getirir bizleri…Kapalı binalarda geçen yaşamımızı, açık alanlara aktarır bahar…Gezmeyi, eğlenmeyi, temiz hava almayı, doğayı keşfetmeyi sağladığı için rahatlatır, aşkı yeniden hatırlatır, sevgiyi coşturur bahar…Bahar gerçekten başkadır…Şarkısıyla, türküsüyle, çobanıyla, çiftçisiyle, mangallı pikniğiyle, sazıyla sözüyle, genciyle yaşlısıyla hoş bir manzaradır, yüreklerde sevda, ağızlarda baldır bahar…

Şarkılara bir bakın…” Ben her bahar aşık olurum…Rüzgar olur, yağmur olurum…Filizlenir anılarda gururum…Taşar içimden ruhum…” diyor Sezen Aksu…Aysel Gürel’in bu güzel sözleriyle…”Bir bahar akşamı rastladım size…Sevinçli bir telaş içindeydiniz…Derinden bakınca gözlerinize…Neden başınızı öne eğdiniz?..” şarkısını bilmeyenimiz mi var?..Türk Sanat Müziğimizin bu güzel şarkısı, pek çok sanatçımız tarafından icra edildi, bildiğiniz gibi…”Baharın gülleri açtı…Yine mahzundur gönlüm…Etrafa neşeler saçtı…Beyhude geçti ömrüm…” deniliyor bir başka bahar şarkısında…Gönüllerimize ılık ılık akıyor bu şarkılar…Kurak topraktan çıkan çiğdemlerin isyanıyla birlikte…

Şiirlerimizde de bahar öyle çok çiçek açmış ki renk renk, misler gibi kokan dizelerle, dörtlüklerle…Sarar sarmalar bizi bu şiirler…Mehmet Bozkurt Esenyel: “Dalgalar sahilleri öper, kucaklar…Martılar aşkı taşır gagalarında…Beklemeden geldi bahar…Sen gelmedin hâlâ…” diyor, bahar şiirinde…” Polenler uçuşuyor…Demek ki bahar geldi…Hormonlar kontrolsüz…Lirikler yazılıyor…Kalem sallanmadan…” diyor bir başka şiirde Emin Demirbaş…Liseli aşıklar gibiyiz baharda…Yüreğimiz kıpır kıpır…Aşık olmaya hazır ve nazır…Nergislerle, papatyalarla, çiğdemlerle bezenmiş…Ahh! Bahar sen nelere kadirsin…Sen ne güzelsin…Okşarsın yürekleri ince ince, narin narin…

Yaramaz çocuklar gibidir bahar…Kabına sığamaz…Bahar berekettir…Rahmettir…Toprağa dokundukça her damla…Canlanır birer birer kış uykusundaki yaşam…Börtü böce uyanır…Su yürür dallarına ağaçların…Şenlik gibi çiçeklenir dallar…Bir başka öter, konar daldan dala, rakseder kuşlar…Gökyüzünün değişir maviliği, bir başkalaşır güneş…Uyanın dercesine, ikaz edercesine…Sürer ışınlarını toprağa…Toprak, yağmurla ıslandıkça bir başka kokar, buram buram…Severim derin derin baharı koklamayı…İçime içime akıtmayı…Severim baharın deliliğini, sevdasını, hırçınlığını, anlaşılmaz yorgunluğunu… Severim baharı…Severim içmeden sarhoş edişini…

Apartmanımızın bahçesindeydim dün…Sertleşmiş toprağı belledim…Altını üstüne getirdim, küçük tırmıkla tesviye ettim toprağı…Kıvrıla kıvrıla çıkan solucanlar şaşkındı…Alışık değillerdi gün ışığına…Baharın geldiğini anladılar onlar da…Böcekler ise yaşam savaşında…Kaçıştılar sağa sola…Hamile sokak kedisi geçti önümden…Karnı o kadar büyük ki…Çok yakında bahçemizde serenat edecek yavrular…Kimbilir kaç tane?.. Oynaşacaklar birbirleriyle…Az kaldı, az kaldı o güzel günlere…

Hoş geldin bahar!..Hoş geldin gönlümüze…

Asım ERDOĞAN