Ben kadınım!
Doğuran, besleyen, büyüten
Yeri geldi mi erkeğinin yerine eve
para getiren...
Bakan göze, tutan ele mahrem
Babadan olma, anadan doğma
Doğduğu günden itibaren kaderine
razı gelen...
Konuşsa ayıp, sussa anlaşılmayan
Ezilen, dövülen, öldürülen
Sevilmeyen, hor görülen,
kimliksiz-kayıp
Adı sadece kadın olan kadınım ben
Tüm kayıp kadınlar gibi yaşamadan
ölen...
Mehpare ÖĞÜT
Her yıl adet olduğu üzere
kutladığımız bir gün var. Ama sadece televizyonlarda,
gazetelerde, sosyal medyada şiirlerle, sözlerle, dileklerle gelip
geçen ve kutlanan. Arada bir iki kırmızı karanfil alan da oluyor
hani. Bu arada mağazaların yaptıkları indirimleri / çekilişleri
de unutmamak lazım. Hep güzel şeyler söylensin, güzel şeyler
olsun beklentisindeyiz ama maalesef bunlar gerçekleşemiyor bir
türlü. Olmuyor, olamıyor...Hayal kırıklığı yaşıyoruz her
seferinde tekrar tekrar. Geçenlerde bir söz dikkatimi çekti ki
üzerinde bayağı bir düşündüm. Şöyle diyordu; “Bir
erkeği eğitirseniz bir adamı eğitirsiniz.Bir kadını
eğitirseniz, bir kuşağı eğitirsiniz.” Brigham Young. Oldukça
düşündürücü değil mi! Aslında bu sözden yola çıkılarak
anlamamız gereken ana fıkir kısa ve net şöyle... Yani sevgili
kadınlar, hanımlar, bayanlar...Geleceğin teminatı sizin
ellerinizde. Olmasını istediğiniz ya da olmasını beklediğiniz
gibi yetiştirin evlatlarınızı. Öyle yetiştirin ki siz yokken
bile ayakta duran sağlam, güçlü, karakter sahibi, kendinden emin
bireyler olarak bu dünyada yerini alabilsin. Eğer ki kendi haline
bırakırsanız çocuklarınızı o zaman da varın siz düşünün
sonunu. Haaa kendi haline bırakınca hep mi kötü olunuyor elbette
hayır. Ama çoğunlukla öyle. Bakınız, aile içi eğitim ne kadar
önemli. Sadece okuldaki öğretmenlere sorumluluk vererek
çocuklarınızı eğitemezsiniz. Öğretmenin işi okulda öğrenmesi
gereken dersleri anlatmaktır ona. Asıl görev sizindir. Eğer ki
sizin karakteriniz sağlam ise, özü-sözü doğru insan iseniz,
çevrenize saygılıysanız, küçüklerini seven, büyüklerini
sayansanız, yaşadığınız ülkeye, gelenek ve göreneklerinize
bağlıysanız, seviyor ve seviliyorsanız, değil bir insanı,
küçücük bir karıncayı bile incitmiyor, sırf güzel diye bir
çiçeği bile koparmaya kıyamıyorsanız, zaten sizin pek de fazla
bir şey yapmanıza gerek yok diyebilirim. Çünkü siz ne iseniz
çocuğunuzda o olacaktır. Yani kısacası çocuğunuz sizin
kopyanız olacaktır. O yüzdendir ki yarınların büyüklerini
yetiştirerek geleceğin temellerini sağlam atmak sizlerin
elinizdedir. Ve sadece kadınlara da düşmemekte bu görev. Ailenin
reisi olarak bir babanın da çok büyük görevleri var elbette.
Güçlü, sağlam karakterli, evine bağlı, olduğu kadar değil
olması gerektiği gibi büyütüp yetiştirin ve örnek olun
evlatlarınıza. Örnek olun ki, nice Özgecanlar, nice Ayşeler,
Fatmalar yok olup gitmesin, kayıplara karışmasın bu dünyada.
“Kadınlar sizlerin emanetinizdir” diyor ya hani, işte, eğer ki
gerçekten dinine bağlı insanlar iseniz, Allah'tan korkan kuldan
sakınanlardansınız evlatlarınıza örnek olun, hem de olduğu
kadar değil olması gerektiği gibi. Olun ki nice canlar harcanmasın
bir öfke, bir heves, bir arzu uğruna...
Kadınları
incitmeyin, kadınları sevin, kadınları koruyun-kollayın,
kadınlara nazik davranın, kadınların birer çiçek olduğunu
unutmayın.Onlara kötü gözle bakmayın. Kıymayın...El üstünde
tutun, yüreklendirin. Sevin. Ama hiçbir zaman onlara sövmeyin,
ezmeyin, incitmeyin... Unutmayın ki sizin de anneniz bir kadın,
kızkardeşleriniz birer kadın. Çocuğunuzun anası bir kadın.
Kadın olmak kolay değil inanın. Kolay diyen varsa şayet, bir gün
kılık değiştirip dolaşın ve anlayın.
Diyeceklerim
bundan ibarettir... Bunca dövülen, ezilen, sömürülen, hor
görülen, yakılan, öldürülen onca kadın varken içimden
kutlamak bile gelmiyor inanın. Çünkü hala va hala cahil kafalar,
kör beyinler eğitilmediği ve yaşadığı müddetçe, “Kadının
Adı Yok” Duygu Asena'nın da dediği üzere...
Yine
de adet yerini bulsun diyorum ve bu dünyada yaşam mücadelesi veren
tüm kadınlarımızın, emekçi kadınlarımızın -Kadınlar
Gününü- kutluyor; Sevgilerimi gönderiyorum..
Mehpare
ÖĞÜT
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum