BENİM ŞİİRLERİM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BENİM ŞİİRLERİM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster


Düşüyor yapraklar gibi hayatımızdan sevdiklerimiz de...
Akrep ile yelkovan misali kovalıyorlar sanki birbirlerini.
geç kalmak derdi var sanırım öteki tarafa..
oysa ki yaşarken sorsanız diyecektir hepsi de; “keşke biraz daha kalsaydım dünyada”
ama nefes kadar yakın olan Azrail'i taşırken sırtımızda
“gitmem” demek, ne kadar basit bir kelime olacaktır / şu üç günlük Dünyada ...!

Mehpare ÖĞÜT







Sonunda
en sonunda
geldin ya
kış'a dönmüştü gönül bahçem
şimdi bahar rüzgarları ile coşuyor
küçük bir kız çocuğunun sahip olduğu mutlulukla...

Çok zaman olmuştu
Ve hatta unutmaya bile yüz tutmuştum sevginin adını
Aşk neydi yeniden öğrenmem lazımdı
Geldin
sonunda
en sonunda
ve ben unuttuğum her ne varsa
aşk'a dair, sevgiye ait seninle hatırladım yeniden,
sil baştan yaşamak adına...
gözlerinde gördüğüm o sevince esir düştü yüreğim
şikayetçi değilim
aradığım her ne varsa sendeydi
ekmek gibi, su gibi, hava gibi aziz oldun bana
geldin ya
sonunda
en sonunda
sakın gitme sevdiğim
sakın bırakma
yeter ki
sevdamın rengi sen
adı sen olsun
ve aşk bizden sorulsun bundan sonra
kök salsın her gün biraz daha
biraz daha sen
biraz daha ben
çokça sevgi
çokça aşk
sen ve ben
kısacası
biz varız bundan sonra....

Mehpare ÖĞÜT
24 OCAK 2014







Bir hayatım daha olsaydı yaşayacağım ve sen düşündüğümden ya da şimdikinden  daha erken gele bilseydin,
-Yine aşk kokar mıydı tüm kelimeler, bunu bilmek isterdim...
Ve söylenmeyen hatırı kalan onca cümleyi
-Gün gelir de lazım olur diye saklar mıydım tavan arasına, eşik altına ya da yüreğime...
Ve ne yazıktır ki başka bir hayatım olmayacağını bile bile
-İnsan düşünüyor yine de...
Aramızda asırlar varmışcasına
-Gelip geçen zamanın acısını çıkartmak istercesine sevmek istiyor bir yüreği
Düşlerine yerleştiriyor her şeyden de önce ...
-Zamana bırakmak geliyor içinden olacak gibi, olmuş gibi
Olmasa bile, olmasa bile alışkın değil mi ki bu yürek vedalara...
-Ahh şu vedalar, ah şu vedalar olmasa...!

-Ama bu sefer bırakmak istemiyorum sırayı vedalara...!
Kapım kapansın ayrılık sahnesine ve sadece ve sadece sıcacık bir merhaba duyulsun dudaklarımdan,
Sen den ve de benden...
Hoş geldin diyelim birbirimize...
Hoş geldin sevgilim, hoş geldin yüreğime...
Bu ev senin...

Mehpare ÖĞÜT
 Aralık 2013







Özlediğim, beklediğim, gelenim…
Yeryüzündeki milyonlarca insan arasında gülümseyenim.
İçimde ki mutluluğum, coşkum, neşem, sevincim,
Adını koyup da henüz kimselere diyemediğim
Saklımda olan sevdiğim,
Tadım, canım, hasretim…
Her günün sabahında aklıma gelenim
Düş’lerinle birlikte uykulara daldığım,
Hayatıma anlam katan sevdiğim,
Hayalim, kalbim, gönlüm,
Gönlümden gönlüne yol çizdiğim
Dünyam, her şeyim, sevilenim…
Yüreğime düşen sevdam, sevgilim
Yüreğime hoş geldin…
  

Mehpare ÖĞÜT










Bugünden tezi yok toplayıp hüzünlerimi koyacağım bir valizin içine…
Geçmişten kalan tüm izleri yok etmek adına bir de kilit vuracağım üstüne.
İznim olmadan kimse açmayacak / açamayacak…
-Ve de dokunamayacak yaralarımın üzerine…
Bir zamanlara aitti diyeceğim soranlara
Gözyaşım, ümidim / hasretim, beklediğim / hayallerim ve en çok da sevdiğim olacak içinde…
Unutacağım her şeyi ve herkesi.
Aldırmayacağım zamanın yüreğimde bıraktığı izlere...
Acıları bir kenara itip, gülümsemeleri mi toplayacağım yeniden.
Söylenmiş her şeyin üzerine bir çizik atacağım ardından…
Ve sonra, sonra mı…!
Yeniden başlayacağım yaşamaya.

Mehpare ÖĞÜT

2013




Şu dört duvar arasına sıkışıp kalmış ruhumu
Teslim edemiyorum hiç kimseye…
Oysa ki gitme telaşında bir yürek
Geç kaldım biliyorum sevdaların mevsimine
Olsun yine de…
Olsun belki de yakındır gelecek
Gelecek vardır bir yerlerden
Kim bilir…
Kim bilir hangi kentten
Hangi sevda çıkacak yolumun üzerine.
Sevdanın hangi rengini tanıyacağım
Hangi ellerde ısınacağım
Kimin omzunda sabahlayıp
Hangi gözlerden seyredeceğim dünyayı
Ve hangi şarkının melodisi olacağım
Kim bilir…
Belki de;
Yaralı bir yüreği avutacağım son deminde
Belki masallardaki kuşların adına ben yazacağım bu hikayeyi de
Kara kışa teslim olacağım ya da baharı müjdeleyeceğim bir yüreğe
Belki, belki de bir düşünce sadece
Belki de güzel bir rüyadır gördüğüm uyumadan önce
Ya da boş ver, her neyse…

Mehpare ÖĞÜT

2013



Konuş yüreğim! bir sen bir de ben varız bu akşam.
Söyle içindekileri, dökül, bileyim ben de.
Kaç kere atar bir kalp...!
Ya duran bir kalp çalışır mı hiç ardından
Yetmedi mi sence de bu yalnızlık
Tükenmedin mi bunca yılın sonrasında
Hala mı umut var
Hala mı beklediğin
Hala mı sevdiğin
Anlat, anlat ki bileyim ben de
Ortak olayım derdine bu akşam…

Konuş yüreğim
Hangi yangından sonra böyle oldun anlat bana
Kör mü olmuştu gözlerin de tutuldun bu aşk’a
Yaraların ne durumda
Yoksa kanıyor mu hala!
Kim bilir imkansızlığın içinde bir yalandı bu aşk’ta…

Söyle bana yüreğim söyle, çekinme, korkma!
Sevdim onu de, utanma…
İstersen haykır, ağla..
Yeter ki anlat bana, anlat da ortak olayım bu aşk’a…

……..

Madem merak ediyorsun geç otur karşıma..
Anlatayım merak ettiklerini bir bir sana…!
Ben, şu gördüğün ben var ya…
Belki de bu dünyada ki en yalnız kişiyim aşk’ta
Seviyorum diyenin bir sözüne kanıp da
Elini aşk’a bulayan bir budalayım bu dünyada…
Tükenmedim mi sanıyorsun, yanmadım mı, ağlamadım mı…
Tükendim de, yandım da, ağladım da
Ama bir de pişman mısın sor bana
Hadi sorsana!
Sana vereceğim tek cevap; pişman değilim asla!

Madem sordun söyleyeyim!
İlk yangınımdı benim hatırladığım ve en büyük yangınım
Yıllarımı elimden çalan
Evet kör olmuştum haklısın
Belki de istemeden..
Belki de beklemeden..
Belli ki sevdiğimden…
Dinlersen her akşam bahsederim sana ondan…

Ve ben öyle sevdim ki öyle yandım ki
Cehennemi yaşarken gördüm
Öldüm öldüm de dirildim onsuzlukta
Bak haykırıyorum evet yandım, evet ağladım
Hatta sevdim, hem de büyük sevdim.
Ve isteyerek buladım elimi bu aşk’a…

Ama bir de şimdi sor bana!
Seviyor musun hala!

Sana vereceğim tek yanıt
Hayır olacaktır unutma !!!!!
“Geçmişte kalan bir mazidir aşk’ta”


Mehpare ÖĞÜT
“Geçmişte kalan bir mazidir aşk’ta”

19 EYLÜL 2013







Sana yazacaklarım bitti mi sanıyorsun,
-hayır, henüz bitmedi…

Başlamayan bir şeyin bitmesi mümkün olabilir mi…!

Daha gözlerine sıralayacağım onca dize dururken
Öpülmemiş dudaklarının sıcaklığını dudaklarımda hissetmemişken
Saçlarının arasında dolaşmayan ellerim varken
Omzuna koymadığım başım henüz beklerken
Dizlerinde bir an bile uyuyamamışken
Kalbim henüz senden vazgeçmemişken
Gözlerim sonsuz kere benden uzaklaşan yolları gözlerken
Günler ayları, aylar yılları kovalarken
Ve ben bir an bile seni görmemişken
Gördüğümü farz ederek yaşarken
Yaşarken seni düşlerken
Düşlerken en güzel günleri
Günleri sana adamışken
Adadığım tüm nefesimi henüz vermemişken
Verdiğim söze sadık kalıp seni beklerken
Beklerken kimseyi kabul etmemişken…

Senin için yazacaklarım biter mi sanıyorsun…!

Daha bitmedi…
Tüm kelimelerim sıralanmış bekliyorken senin gelmeni..
Bitmez bende ki yazılacak satırlar,,,

Kalemim her daim açık sana…
-hadi düş sayfalarıma…

Mehpare ÖĞÜT
“Sen uzaklarda bir yıldız gibisin bana, uzanamadığım, tutamadığım”


KASIM 2013








Bir tek sana anlatmalıyım sadece sana...
Yüreğimi ısıtanın sadece sen olduğunu.
Şu soğuk kış günlerinin hatırına
Bir fincan çayıma eşlik için davetli olduğunu....


____ Mehpare ÖĞÜT____





Çocukluğuma geri dönmek istiyorum Allah’ım !

Mümkünse, şu an, lütfen…

Kirlenmiş insanların sahte yüzlerine bakmaktan yoruldum.

Taş olmuş kalplere istemiyorum hiçbir yoluculuk…

Gönlümden vermek gönülden almak tek niyetim…
Ne yazık ki insanların hiçbirinde kalmamış o ruh.
Yalan olmuş sözlerde kaybolmak var
Girdiğin yollarda unutulmak
Çizilen kaderde sıkışmak…
Biliyorum Allah’ım yanmak da var yanılmak da
Ama ben kötü biri değilim bilinsin istiyorum…

Duy beni Allah'ım lütfen duy...!
Çocukluğuma dönmek istiyorum...

Mehpare ÖĞÜT
24 Ekim 2013





Hele bir şiir sıcaklığında gel bana
Ilgıt ılgıt esen bahar meltemi olurum sana...
Gözlerim yaz'dan kalma
Kış ortasında açarım sana...

Mehpare ÖĞÜT














Şimdi dağlarına akşam kızıllığının indiği memleketim
Çiğdem tarlalarından bir nefeslik kokunu
Rüzgarınla yolla bana…
Hasret gidereyim memleket havasıyla
Buralar sessiz, buralar ıssız, buralar dar gelir bana
Senin yeşilliğinden sürgünüm uzaklarda…
Eskiden de severdim seni ama şimdilerde bir başka
Bir başka geliyor kokun burnuma
Şimdi göç zamanı kuşların dağılmakta
Gökyüzü boyanmıştır mevsimin havasına

Şimdi yudumlamak vardı bir bardak çayı orada
Oralarda olmak vardı yaşamak adına…


Mehpare ÖĞÜT
2013 






Belki yaralar kapanır gün gelir de yeni sevdalara kavuştuğunda
Giden gider herşey biter belki
Ama yaşananlar unutulur mu söyle bana…
Nereye gidersen git
Taşıyacağın bir yürek daha olacak her zaman yüreğinin üzerinde
Değmese de tenin onunkine arayacak başka tenlerle birlikteliğinde.
Ağlamak yavan kalacak sözler sahte olacak
En büyük acıyı ise yaşayacaksın yalnız kaldığında
Ve günü geldiğinde varacaksın farkına…


Şimdi mevsim yaz ama değecek hüzün mevsimi senin de kapına.
Yapraklar gibi dökülmeye başlayacaksın her andığında
Ve ardından kapanacak yollar karın yağışıyla
Gitmek istesen de varamayacaksın ona…
Hüzün pusu kuracak senin de obana.
Ağlamak yavan kalacak sözler sahte olacak
En büyük acıyı ise yaşayacaksın yalnız kaldığında
Ve günü geldiğinde varacaksın farkına…


Mehpare ÖĞÜT
2013


Her zamanki gibi değil
Hiçbir şey eskisi gibi değil
Ama mümkün olabilir…
Eğer ki istersen
Eğer ki gelirsen
Belki hemen değil
Eskisi gibi değil
Zamanla
Belki de eskisinden de iyi
İstersen
Kimbilir…

Seversen…

Mehpare ÖĞÜT

2013





Uyumak …
Biraz uyku
Ve huzur…
Sabaha daha çok var
Belki de yarın herşey  çok güzel olacak
Kimbilir …
Rüyaydı
Belki de bir kabus
Uyanınca herşey son bulacak…

Dayan…

Mehpare ÖĞÜT

2013



Duyduklarına değil gördüklerine inan her zaman.
Bazen yalan olur tüm söylenenler.
Kimin dediği değil senin inandığındır önemli olan
Yüreğin ne diyorsa doğrusu odur her zaman…
Gelir geçer biter gider gün olur acılar
Önemli olan yarınlarındır her zaman.
Dünden yarına katmayasın hüzün azığından
Yoksa barış güvercinleri çıkmaz yola hiçbir zaman…
Varmak için çıktığın yola uzun deme sakın.
Gidilecek bir yolum var diye sevin her zaman
Bıkıp usanma, yorulma yakınma sakın
Yürüyen ayaklarım var diye de sevinmeyi bil her zaman…
Üç düşün bir konuş diyor annem hep,
Attığın adımdan da emin ol her an.
Gözünün gördüğü gönlünde olsun her daim,
Düşün ki bir sen değilsin bu dünyada yaşayan…
Aldığın her nefes için şükretmeyi unutma Yaradan’a.

Mehpare ÖĞÜT
 2013





Ne garip değil mi !
İnsanoğlu hep birilerini bekleyerek tüketiyor ömrünü…
Gözlerini ne kadar oğuşturursa oğuştursun;
Baktığı hiçbir yerde bulamayacak aradığı kişiyi.
Gelmeyecek biliyor aslında.
Ama inandıramıyor yüreğini,
Aklı ne kadar zorlasa da…
Düşle yatıp kalktıkça;
Daha da artıyor acısı farkında.
Ve ne kadar söylerse söylesin
Adı hep aklında…

Siliniyor bir  kent yokluğunda
Trafik lambaları hep kırmızı, hep kırmızı.
Gece bitmek bilmiyor, gün ağarmak
Aşk’ın her halini yaşamak istiyor, olmuyor…
Oysa ki o dünden razı…

Şimdi bir avuntu kentinin yıkıntıları arasında
Savruluyor düşleri karışıp rüzgara.
Yine sessizlik, yine sensizlik diye düşünüyor.
Düşünceleri arasında dalarken uykuya,
Adını sayıklıyor…
Geldiğinde kapıyı çal ben açarım diyor…

Mehpare ÖĞÜT










Bir balığın çaresizliğini düşünürüm hep oltaya takılan
Kurtulma imkanı olmayan bir idam mahkumunun son isteği ile aynıdır tüm arzusu…
Oysa ki takılmamış olsaydı oltanın iğnesine
Daha görecek pek çok günler vardı önünde…
Ayrı düşmeyecekti en büyük sevdasından
Ve kurulan sofralara meze olup
Düşmeyecekti herkesin payına birer ikişer
Takılmamış olsaydı oltanın iğnesine
Balık olarak yaşayacaktı yine mideye inmeden…

Mehpare ÖĞÜT
 Mart 2013









Ey Rabbim !
Yer, gök, evren sana aitken
Ben kim için ağlamaktayım…
Şu çiçek, şu kuş, tüm börtü böcek
Sen derken, ben kime yalvarmaktayım…
Ey Rabbim !
Varım, yoğumu bilen Sensin,
Derdimi tasamı çözen Sen.
Ben kimden çare ummaktayım…
Ey Rabbim !
Gören gözlerim, duyan kulağım
Tutan ellerim, yürüyen ayaklarımı bağışlayansın.
Ben kim için çırpınmaktayım…
Ey Rabbim !
Hatadayım kimi zaman
Affetmektesin her zaman…
Ey Rabbim !
Baktığım her yerdesin
Her yer Senin
Ben neyin sahibiyim.
Ey Rabbim !
Her şeye kadir olan Sen’ken
Ben sadece bir zerreyim !
Senin karşında ben kimim !!

Mehpare ÖĞÜT
OCAK 2013





Yavaş yavaş bitiyor ömür, dirhem dirhem hissettirmeden
Gülüp oynaşmaların arasında gelip geçiyor zaman…
Kırgınlıkların, yalnızlıkların, ayrılıkların yaşandığı
Gözyaşlarının yağmur olduğu
Saatler arasında kayboluyor insan…
Bitiyor bir ömür ağır ağır farkına varmadan…
Ve ardından geriye kalan, bir ezan bir sela…

Mehpare ÖĞÜT
OCAK 2013