SEVDA BALIKLARI


“İn dereye dereye de
Al dereden taşlari
Geçti bizden sevdaluk
Al cebümden saçlari”

…Ve bir gün martı balığa aşık olur.

Ben ne zaman geleceği bilinmeyen gözyaşı seline tutuluyorum.
O kabusların götürdüğü veya götüremediği anılarında kıvranıyor.
Ben, niçin ağladığımı bilmiyorum,o neden yorulduğunu…

Yılların örselediği acıyla vurgun yemişti yüreğimiz.
Yılların kaygısı yollara dökülmüştü.
Yollarda yıllarca aranan aşk pusu kurmuştu.
Aşk acıyı aldı;sardı,sarmaladı.
Acı zehrini aşka boşalttı.
Aşk zehirli acı tadına bulaştı.

Ben aşkın zehirli yanını içtim.
O acıtan yanını sevdi.
Ben zehre dayanamadım,gözyaşına verdim.
O acıyı yüreğinin fanusuna rehin aldı.
Ben ağladım,kanlı gözyaşına bulandım.
O yoruldu,yorgun bir okyanus oldu.
Gözyaşından oluşan büyük okyanusa sevda balıkları doluştu.
Sahil balıkçıları nihayet okyanusa ulaştı.Eskimiş ağlarını suya bıraktı.
Ağlara, dinmiş bir kederle sevdalar doluştu.
Sevda, okyanusun en lezzetli balığı!
Sevda, yaşlı balıkçının en pahalı avı!
Martılarsa, gözleri rüyaya saçları aleve benzeyen sevda balıklarına aşıktı.
Ve Sevdalar,okyanusun ayrılığına dayanamaz,ağlardı.

“Gözlerin nemli nemli ,yaralı ceylan gibi
Ağlayıp inliyorsun içli bir keman gibi

Sevda…Sevda unut onu dinsin gönlünde fırtına
Sevda …Sevda değmez ona ağlamaya….”

Ama sevda yalan değildi ömür boyunca ve yalnız sevda çıkardı martının acı çığlığında.Önce “ sevda” bulunurdu pazar balıkçılarında…
Eski zaman sevdaları
Yalnız ve yaşla geçmiş aşk satırları.
Üzümü eksik asma dalları.
Sevdasız martı çığlıkları.
Mevsimsiz çöl yağmurları.
Bir avuç kül kaldı duygularımdan….


Gülden ARAS

Dergibi.com

0 Comments: