SESSİZCE KARA - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

07 Ağustos 2009

SESSİZCE KARA


Sessizce geldi katıldı aramıza .Bir sandalye verdiler hemen, oturup dinlemeye başladı konuştuklarımızı.İşte,bu kızın annesi babası öldü.Adın ne senin?Gamze, Gamze Kara .Kara ha Evet, karaydı saçları, karaydı gözleri,karaydı teni.Ya şimdi?Ya bundan sonra?Kara mı olacaktı bahtı.Senin de fotoğrafını çeksin abla ,hadi!Çeksin mi?Omzunu silkti sadece, sessizce baktı gözleri.Sessizce ve kırık Umutsuzluğuydu objektife takılan.Kömür gözleri parlamıyordu,içten içten ağlıyordu bu kara yüz, dudakları gülmeyi unutmuştu.
Yine de sessizce baktı gözleri objektife, sessizce ağladı
Dokuz yaşında kendisine can verenleri kaybetmişti Gamze.Toprağın öfkesiydi onları uzaklara götüren.Kayaların,dağların,taşların öfkesi.Olsun anneannesi vardı ya,ona bakardı.Nereye kadar?Farkındaydı ölümün soğuk elleri anne babasını sçmişti.Beni görüyorlardır,değil mi?Yanımdalar biliyorum .Beni seviyorlar.Tek üzüldüğüm,keşke uzaklara gitmeselerdi.
Sessizce baktı gözleri yine, sessizce sordu.
Bir de kardeşi vardı Gamze'nin yedi-sekiz yaşlarında,

Kara soyunun tek temsilcisiydi Barış,bırakır mıydı amca onu öyle çadırkentlerde.Aldı,götürdü Afyon'a.Ya Gamze?O sadece ve sadece bir kız çocuğuydu, amcaya yaraşmazdı!
Sessizce baktı gözleri o anda
Anne ,acıktım, yemek yiyelim diyemeyecekti artık.İş başa düşmüştü,kendi kendini doyurmak zorundaydı. Aldı eline kovaları,doğru aşevine.Hey, küçük kız nasıl taşıyacaksın o yemekleri?Çadırımız uzakta tekrar tekrar gelemem,hem ben yalnızım,annem babam yok ki.
Sessizce baktı gözleri kadına, sessizce yürüdü.
Kara Gamze, bir küçücük hayat işte, taşların molozların, demirlerin arasından sıyrılan . Toprağın öfkesine yenik düşmeyen bir küçücük yürek öfkenin bağışladığı bir küçücük can.Okula gidecek büyüyecek. Silinmeyecek elbet bu öfke zihninden, sarstıkça sarsacak Kara Gamze'yi.En derinde bir yerlerde o uğultu hep duyulacak.
Sessizce baktı gözleri arkamızdan, sessizce el salladı.


Alıntıdır…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum