Gönüller avcısı güzel bir dilber yaşardı. Gül bahçesi onun yüzünü görse hasedinden kana, tere batardı. Bahar günlerinde bir gezintiye çıktı. Kırlarda bir gölgeliğin altına oturdu. Işığı her yanı aydınlatıyordu. Güneş bulutla örtülebilir mi? O da öyleydi.
Oradan bir süvari geçti. Güneşi bulutsuz gördü. Işığına tutuldu, ...ağladı, yandı, yakıldı. Kimsenin öğüdüne aldırmıyor kavuşmaya da çare bulamıyordu. Günün birinde talih ona yardım etti. Yine bir kırda karşılaştılar. Lakin bu sefer şiddetli bir yağmur başladı.
Tesadüf bu ya, ikisi aynı çatının altına sığındılar. Sonra iki susamış bir kilim altına girdi. O sırada herkes:"Ya Rab! Dindir yağmuru!.." diyordu. Bunlar ise:"Allah'ım!.. Rahmetini devamlı kıl!.." demekteydiler. Aşığın duası ise hepsinden öteydi:
"Arttır Allah'ım, rahmetini arttır, şimdi gemimi yüzdürme zamanı. Bu yağmur mahşere kadar yağsa, kıyamet neşeyle kopar. Allah'ım o saadeti bana nasip et.."
KATRE-İ MÂTEM
Oradan bir süvari geçti. Güneşi bulutsuz gördü. Işığına tutuldu, ...ağladı, yandı, yakıldı. Kimsenin öğüdüne aldırmıyor kavuşmaya da çare bulamıyordu. Günün birinde talih ona yardım etti. Yine bir kırda karşılaştılar. Lakin bu sefer şiddetli bir yağmur başladı.
Tesadüf bu ya, ikisi aynı çatının altına sığındılar. Sonra iki susamış bir kilim altına girdi. O sırada herkes:"Ya Rab! Dindir yağmuru!.." diyordu. Bunlar ise:"Allah'ım!.. Rahmetini devamlı kıl!.." demekteydiler. Aşığın duası ise hepsinden öteydi:
"Arttır Allah'ım, rahmetini arttır, şimdi gemimi yüzdürme zamanı. Bu yağmur mahşere kadar yağsa, kıyamet neşeyle kopar. Allah'ım o saadeti bana nasip et.."
KATRE-İ MÂTEM
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum