BİR KADININ YÜREĞİNDEN GEÇENLER! - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

23 Şubat 2011

BİR KADININ YÜREĞİNDEN GEÇENLER!


Bir kadının yüreğinde neler saklıdır? Bir kadın kendi yalnızlığına tutunuyorsa, yalnızlığı artık hangi renktir?

Bir kadının yüreğinde, genellikle saklı kalmış bir aşk vardır. Yaşanmamış, yaşanılmamış bir aşk! Tadına varılmamış veya damakta hala lezzeti duran bir tatlı gibi, hep özlenen, hep arzulanan bir aşk vardır.

Hasreti her gün giderek büyüyen, kalbinin çalışmasını yarı yarıya felce uğratmış, yaşama katkısını değiştirmiş bir aşkı saklar kadın.

Nerdeyse her kadın bir yara almıştır. Her kalbin orta yerinde durur bıçak izleri. Kimi babadan, kimi kocadan, kimi sevgiliden, kimi hiç dokunulmamış, hayalde kalmış bir erkekten…

Bir kadın, acıya hazır doğar. Annesinden alınmış bir acı hatıranın iziyle gelir dünyaya; o yüzden, yaşamdaki sıkıntılara katlanmakta daha başarılıdır.

Hani erkekler, kadınları anlayamadıklarını söyler ya; hepsi kalbin durumuyla ilgilidir. Bir kadının kalbi, aşkla ilk tanıştığında su gibidir. Bakıp içinde kendini görebilirsin.

Sonra aradan geçer zaman, kalpte o yaraları bırakanlarla tanışır kadın. Birini sever, sevgisi havada kalır. O berrak suya ilk çamur atılmıştır, bulanıklaşır.

O zaman yürek, kendini korumaya alır. Önce güvensizlik ve temkin gelir oturur içeriye. Bir an tekrar denemeye karar verir kadın. Cebindeki güvensizliğe rağmen, sever. Bir darbe daha alırsa, işte o yürek artık iflah olmaz. Kapanır kendi içine, belki bir daha hiç sevmez, sevemez!

Kadınların yüreğinde binlerce hikaye gizlidir. Her bıçak izi, başka bir aşkın kalıntısıdır. Aslında bütün hikayelerin temelinde, kadın saf sevgiyi arar. Güvenmek ister, hayal kurar, feda olur, sahip çıkar! Her seferinde canı yanarsa, sonunda vazgeçer kadın sevmekten; korkar, saklanır! Kendi yalnızlığına tutunur, ona sığınır. İstemese de, sevmese de, mutluluğu kendinde aramaya başlar. Kadının her duygusu bir renge bürünebilir ama acıdan kaçan yüreğin yalnızlığı, renksizdir….


Candan ÜNAL