Genç bir çiftçi hayatında ilk defa büyük bir şehre gitmişti. Gökdelenlerin yüksekliği ve insanların çokluğundan şaşkına dönmüştü. Kalabalık bir bulvarda yürürken, kulağına aşina bir cırcır böceği sesi geldiğini zannetti. Durdu ve dikkatle dinledi. Evet, bu bir cırcır böceğiydi! Ses büyük bir mağazanın önündeki çalıların arasından geliyor gibiydi. Bunun üzerine bu büyük çalı kümesine yönelip aramaya başladı. Bir mağaza görevlisi dışarı çıkıp;Yardımcı olabilir miyim? diye sordu; Hayır, teşekkür ederim; dedi genç adam... Sadece şurada bir cırcır böceğinin sesini duyduğumu sandım! Görevli,Hayır! Burada bulunmaz; Genç çiftçi cırcır böceğini buluncaya kadar cırlak sesi takip etti, onu buldu ve eline aldı;Tamam! İşte burada; Genç adam bu çalının önünden her saat binlerce insan geçmesine karşılık cırcır böceğini duyanın bir tek kendisi olmasına çok şaşırmıştı. Bunun üzerine küçük bir deneme yapmaya karar verdi. Elini cebine atıp madeni bir para çıkardı ve havaya attı. Paranın kaldırıma vurduğu anda, düşen bozukluğu aramak için yürümekte olan 24 yaya durdu!
Psikologlar; genç adamın şahit olduğu olay için bir durum tanımlar; Buna algıda seçicilik denir.
Belli şeyleri görmek ve belli sesleri duymak...
Gökyüzüne bakıp kuşlar, kırlara gidip çiçekleri, çocuklara bakıp saflıklarını, ağaçlara bakıp dallarını, yapraklarını, hayvanlara bakıp fıtriliklerini, insanlara bakıp güzelliklerini algılayın.
Algıladığınız yalnız para sesi olmasın!
Psikologlar; genç adamın şahit olduğu olay için bir durum tanımlar; Buna algıda seçicilik denir.
Belli şeyleri görmek ve belli sesleri duymak...
Gökyüzüne bakıp kuşlar, kırlara gidip çiçekleri, çocuklara bakıp saflıklarını, ağaçlara bakıp dallarını, yapraklarını, hayvanlara bakıp fıtriliklerini, insanlara bakıp güzelliklerini algılayın.
Algıladığınız yalnız para sesi olmasın!
Charles LEVER
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum