BİR YILIN SON GÜNLERİ - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

30 Aralık 2011

BİR YILIN SON GÜNLERİ


Bir yıl daha bitiyor
İşte bu kadar duru,bu kadar yalın
Bu kadar el değmemiş
Sıradan bir gerçeği daha
Kolları bağlı hayatımızın
Bir şiire nasıl dahil edilir bir yılın son günleri
Her sonda her başlangıçta ve her defasında
Alır gibi bir başkasını karşımıza
Perdeler çekip,ışıklar söndürüp
Oturup yatağın içine bir başımıza
Sorgulamak kendimizi
Öğrenmek ikizin anadilini,ikinci belleğimizi
Öğrenmek kendimizle hesaplaşmanın buzul ilişkilerini
Bu aynaların dehlizlerinde gezinirken görürüz
Karanlık günlerimizin kenar süslerini

Biterken bir yılın son günleri
Biliyoruz takvimler belirlemez değişimin mevsimlerini
Gençlik ikindilerini

Kargınmış bir çocuktuk büyüdüğümüzden beri

Iı.
Bir yıl daha bitiyor
Düşlerim,tasarılarım,yarım kalmış onca şey
Her yıl biraz daha kısalıyor öncekinden
Bana mı öyle geliyor
Yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman
İnsan yaşlanırken?

Iıı.
Kırdım mı incittim mi birilerin
Kimleri kazandım,yitirdiklerim kimler?
Kendimi yineledim mi yazdıklarımda?
Yeniden düşünmeliyim
Dostluklarımı,ilişkilerimi
Dağınık yatağım,mutsuz yatağım
Çoğalttın mı eksiklerimi
Gözlerim çocukluk fotoğraflarında mı kaldı
Yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
Borçlarımı ödedim mi?
Doğru seçtim mi soruların fiillerini?
Tırnaklarım kesilmiş,dişlerim fırçalanmış,saçlarım taranmış,
Giysilerim ütülü,odam düzenli mi?
Ödünç aldığım kitapları geri verdim mi?
Geri verdim mi aldıklarımı:
Aşkları,dostlukları,sevgileri,güvenleri,bağları
Kitaplara,sayfalara,satırlara borcumu ödedim mi?
Yokladım mı duygularımı
Hala sevebiliyor muyum insanları?
Ovmalı gümüşlerimi,bakırlarımı,cila geçmeli ahşaplarıma
Ovmalı umutları
Saklı tutmalı gelecek inancını,yarınları,eksik etmemeli ağzımızdan
Hançer kıvamındaki kara mizah tadını
Şimdi oturup uzun bir hasretlik mektubu yazmalıyım yavuz'a
Sonra köşe başından bir demet çiçek alıp öyle başlamalıyım akşama
Yeni bir yıla
Ama nedense her şeyin tadı dağılıyor ağzımda
Bir sap çiçek mi taşısam yoksa ağzımın kıyısında
Aydınlık rengi vursun diye gözlerimdeki buluta

Murathan MUNGAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum