Sanırım çiçek sevmeyen yoktur sevgili dostlar!.. Sevmenin ötesinde bende derin bir hayranlık da uyandırır çiçekler…Nasıl hayranlık duymazsınız, karda açan kardelen çiçeğine, su üzerinde gelin gibi süzülen nilüfere?..Kayaların dibinde yaşamak için isyan edercesine açan kır çiçeğine, tarlaların süsü gelinciğe, yaz ve kış bahçelerimizi halı gibi kaplayan rengarenk menekşeye, yazlıkların olmazsa olmazı sardunyaya, zarif görüntüsüyle papatyaya, muazzam orkideye, lale, karanfil, gül, yasemin çiçeği ve zambağa nasıl hayran olmaz insan?..Doğanın mucizesi onlar…Aşkın, sevginin dile gelişi…Ruhun dinlendiricisi, dünyada cennetin habercisi onlar…Çiçeklerimiz, şarkılarımızın, isimlerimizin de ana kaynağı…Bir buket çiçek, her ziyareti anlamlandırır, güzelleştirir, ziyarete zarafet ve incelik katar…En katı gönülleri yumuşatır…Özür dilemenin, kırgınlıkları gidermenin en kestirme yoludur, bir buket çiçek…
Çiçeklerin taşıdıkları anlamlara ilişkin merak, kısa sürede 800 çiçeğin anlamının belirlenmesine ve tüm dünyada ortak bir çiçek dili oluşmasına da yol açmıştır… İşte bazı çiçeklerin anlamları: “ Beyaz gül, masumluk; kırmızı gül, aşk; pembe gül, gönlüm sende; sarı gül sıcak sevgi; beyaz karanfil, temizlik saflık; kırmızı karanfil, sevgi; pembe karanfil, içtenlik; sarı karanfil, hüzün; anemon, gençlik; beyaz glayör, dostluk; kırmızı glayör, istek; pembe glayör, zarafet; sarı glayör, kıskançlık; mor glayör, inanç; orkide, mağrur, gururlu; ağlayan gelin, isyan; Nilüfer, gelecek, yenileme; beyaz lale, saflık, temizlik; kırmızı lale, seni seviyorum; pembe lale, anlayış; sarı lale, gerginlik; menekşe, alçak gönüllü; kamelya, mağrur; lilyum, güven; gerbera, iyimser; frezya, suçsuzluk; beyaz krizantem, sadakat; kırmızı krizantem, sessiz istek; sarı krizantem, karşılıksız sevgi; mor krizantem, burukluk; altın kadeh, umut; fulya, unutma “
Renklere göre de anlamlandırılmış çiçekler: “ Pembe, şefkat; beyaz, saflık, temizlik; mavi, yumuşak başlılık; yeşil, ümit ve istikbal; mor, dul; altın sarısı, sevinç, bolluk; kırmızı, aşk; siyah, üzüntü…”
Tarih boyunca çiçeklerle iç içe olmuş insanoğlu…Kendi yaşamına katmış onları…Arzularına, isteklerine, sorunlarının çözümüne, sevgisine, aşkına katmış çiçekleri…Zarafetin, inceliğin simgesi olmuş çiçekler…Sevgili dostlar!..Nerede bir çiçek görsem okşamadan duramam onları…Yüreğime alırım hemen…Fotoğraflarını çekerim… Arşivlerim dizi dizi…Evimizin bahçesine diktiğim her çiçek, ayrı bir haz verir bana…Her gün büyümelerini izlerim…Açtıkları gün, öper, koklar, narince dokunarak severim, ellerimle hayat verdiğim çiçeklerimi…Doğanın armağanıdır bize onlar!..Korumamız ve değerini bilmemiz gereken armağan…
Bir Çin atasözü var çok beğendiğim: “Gül sunan bir elde, daima bir miktar gül kokusu kalır…”
Asım ERDOĞAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum