TATİL BİTER,,, TİLKİ EVİNE DÖNER :-)


Her güzel şeyin bir sonu olduğu muhakkak... Sessiz sedasız çıktığımız tatilimize nokta koymak ve tilkinin dönüp dolaşıp geleceği yerin yine kürkçü dükkanı yani evi olacağının da bilinciyle bitirdik bu seneki tatilimizi de. Allah tan henüz izin bitmiş değil. Ama tüm güzelliği ile Antalya - Kemer-Göynük Mevkii'n de ki tatilimizden oldukça memnun kalmış, dinlenmiş ve enerji toplamış olarak döndük ve darısı inşallah ömrümüz yeterse seneye diyerek şimdilik deniz ile ilgili kısmına nokta koyduk. 

Tatile giderken insanların büyük umutlarla gitmesi ve ardından beklentilerinin altında bir tatil yapması elbette ki hoş bir durum değil. Sonuçta belli bir miktar parayı sırf tatil yapmak için ayırıyor ve konaklayacağınız yer için ödüyorsunuz. Sonuç itibariyle ödediğiniz bu paranın da karşılığını almak istiyorsunuz. Bu tatile çıkan her insanın hakkıdır. Ama tatil planlarını yaparken bazen öyle yorumlar yazılıyor, öyle şeyler okuyorsunuz ki gitsem mi gitmesem mi  diye bir sürü düşünce ile birlikte ne yapacağınızı bilemez bir hale geliyorsunuz. Biz de bu seneki tatilimize birkaç ay öncesinden planladık. Bir çok otel ile karşılaştırma yaptık ve sonunda karar verdik. İstikamet Antalya - Kemer / Göynük Mevkii'nde Royal Palm Resort oldu. Otobüs ile Kemer otogarına gitmeden Göynük tatil beldeleri yazan yerde inerek bir taksi aracılığıyla on dakika içinde otelimize vardık. Oldukça büyük bir alan üzerine kurulmuş otele girer girmez resepsiyondaki görevli arkadaş "Coşkun bey" güler yüzü ile karşıladı bizi. Ve normalde saat 14:00'te yapılan girişe rağmen hoş bir tavırla "kim demiş saat 2'de girilecek , biraz bekleyin size yardımcı olalım" diyerek bizi kahvaltı yapmamız için restaurant'a yönlendirdi. Kahvaltımızın ardından halihazırda boşta olan odamıza yerleştik. Yol yorgunu halimizle odayı incelemeye başladık. Çok geniş bir oda olmamakla birlikte üç kişi için yeterde artardı bile. Odanın temizlendiği söylense bile biz ikinci bir kez daha odayı baştan sona temizlettirip yine her zaman yaptığımız gibi kendi getirdiğimiz çarşaflarımızıda sermeyi ihmal etmedik. Ne de olsa ailecek böyle bir takıntımız var. Otel gerçekten oldukça büyük bir alan üzerine kurulmuş yirmi yıllık bir otel ve neticede tadilat gerektiren yerleri yok değil ama bu durum benim tatil yapmamı engelleyecek kadar büyük boyutta değildi. Ve annemin de dediği gibi "oteli satın alacak değiliz" sözüne de hak vererek tatilimizi bir hafta boyunca istediğimiz gibi gönlümüzce keyif içerisinde geçirdik. Allah'tan gittiğim hiçbir otelde yemek konusunda sıkıntı çekmedim ve bu otelde de herşey sebil gibiydi. Gözleme saatleri, pidesinden tutunda pizzasına, dönerine, balığına ve diğer bir sürü çeşit yemekler... Cennet vatanımın zengin yemek menüsü ile yabancı turistlerin tabak tabak aldıkları yemekleri gördükçe aslında kendiminde yemek yemediğini fark ettim desem yeri :-) Allah'ım herşeyi bize vermiş onlardan esirgemiş sanki. Sanki değil bizzati öyle. Yalnız üzüldüğüm tek şey insanların yemeyecekleri yemekleride alıp daha sonra tabaklarında bırakmaları. Kaldı ki bir lokma ekmeği bulamayan pek çok insanın varlığını düşünürsek bu dünyada aslında bu yapılanın israftan başka bir şey olmadığınıda söylemek mümkündür ! Bu konu üzerinde gerçekten söylenecek çok şey var aslında ama şimdi sırası değil. Netice itibariyle internet ortamında çeşitli sitelerde yazılan yok odalar şöyle kötü, yemekler rezalet, heryer pislik içerisinde diyenler... Allah'tan sizin lafınıza uyarak gitmekten vazgeçmek gibi bir hata yapmamışım.
Kısacası ben/biz memnun kaldık. Ama memnuniyette kişiden kişiye göre değişir ve henüz tatile gitmemiş olanlara fazla beklenti içerisine girmeden tavsiye edebileceğim bir yer diyebilirim... Sonuçta ne demişti annem "oteli satın alacak değiliz ya !"... 

Sevgiler,,,Henüz tatile çıkacak olanlara iyi tatiller dileğiyle...

Mehpare ÖĞÜT



0 Comments:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum