Ülkemizin yetiştirdiği değerli şairlerimizden Can YÜCEL'in anısına saygıyla,,,
Can Yücel, modern Türk şair. Kullandığı kaba ama samimi dil
ile Türk şiirinde farklı bir tarz yaratmıştır.
Doğum: 21 Ağustos 1926, İstanbul
Ölüm: 16 Ağustos 1999, Datça
Ebeveynleri: Hasan Âli Yücel
Eşi: Güler Yücel
Çocukları: Hasan Yücel, Su Yücel, Güzel Yücel
Eğitim: Ankara Üniversitesi, Cambridge Üniversitesi
1926 İstanbul doğumlu. Eski milli eğitim bakanlarından Hasan
Âli Yücel'in oğludur. Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nde
Latince-Yunanca okudu. Öğrenimine İngiltere'de Cambridge Üniversitesi'nde
klasik filoloji okuyarak devam etti. Sanat tarihi dersleri izledi. Şair,
çevirmen ve radyo görevlisi olarak tanındı. Çeşitli elçiliklerde çevirmenlik,
Londra'da BBC'nin Türkçe bölümünde spikerlik yaptı (1953-1958). Türkiye'ye
döndükten sonra bir süre turist rehberi olarak çalıştıktan sonra bağımsız
çevirmen ve şair olarak yaşamını sürdürdü. Nazım, nesir çevirileriyle de tanınan
Can YÜCEL, şiir alanında ilk kitabı YAZMA (1950) dan sonra uzun bir süre biçim
arayışlarıyla oyalandı.
Çeşitli edebiyat, kültür ve siyasi dergilerde ; şiirleri, edebiyat ve tiyatro çevirileri ile
siyasal konularda yazıları yayımlandı. 12 Mart döneminde Che Guevara 'nın
"Gerilla Harbi" ve "İnsan ve Sosyalizm" kitaplarının
çevirisi nedeniyle 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 1974 affıyla tahliye
oldu. 12 Eylül sonrasında "Somut" dergisindeki "Hamileler"
isimli şiiri edebe aykırı, müstehcen olduğu iddiasıyla para cezasına
çarptırıldı. Aynı iddiayla "Rengâhenk" adlı kitabı toplatıldı.
Şairliğini, şiirin külhanca raconlarından yararlanarak
siyasal inançlarıyla yoğurdu.
12 Ağustos 1999 tarihinde İzmir'de öldü, vasiyetine uyularak
Datça'da toprağa verildi.
Değerli şairimizi saygı ve sevgiyle anıyor ve "Buluşmak Üzere" adlı şiiriyle bir gün buluşmak üzere diyorum...
Ruh-u şad olsun, ışıklar içinde yatsın...
BULUŞMAK ÜZERE
Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni
Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenceden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
İçine doğdu belki de
İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni
Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
Herkes orda sen de ordasın
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe mutluluğa doğru
Her işin başında sevgi diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım
Can YÜCEL
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum