Nefret yaşamdan zevk almamızı,
insanların güzel yanlarını görmemizi engeller. Hiç kimse saf
iyi ya da saf kötü değildir. Salt kötülükleri görmek bir süre
sonra şüphe, depresyon ve umutsuzluk denizinde boğar insanı.
Nefret dolu bir yaşam umutsuz bir yaşamdır. Affetmek insanı
derinleştirir. Affetmek için, insanın ruhsal ve zihinsel olarak
kendisini hazır hissetmesi gerekir. Çünkü affetmek bir seçimdir.
Kimsenin zorlamasıyla affetmek mümkün değildir. Affetmek bir
süreçtir. Birdenbire affedilişler bile bir sürecin ürünüdür.
Affetmeyi seçtiğinizde kimse size borçlanmayacaktır. Yani koşullu
affetme yoktur. Diğer insanın da sizi affetmesini, değişmesini
veya sizin istediğiniz gibi olmasını beklemeyin. Affetmek bir
seçimdir. Amacı sizin rahatlamanızdır, sizin özgürleşmenizdir.
Nefret duyduğunuz kişinin yaşıyor yada ölmüş olması sizin
affetme sürecinde duyduğunuz acıların yoğunluğunda bir
farklılık yaratmayacaktır. O acılar sizin acılarınız. Affetmek
kolay değildir. Fakat özgürleşmek için gereklidir. Çoğu insan
affetmenin nefret ettiği kişiyi suçsuz ya da haklı bulduğu
anlamına geleceğini sanır. Oysa affetmek, geçmişteki anıların
boyunduruğundan kurtulmak, yaşamımızı kontrol altında tutmasına
son vermek demektir.
Affetmek, o kişiyi sevmek değil.
Affetmek, o kişiyle konuşmak zorunda olmak değil. Affetmek, o
kişiyle ilişkiyi sürdürmek değil. Affetmek, o kişinin
beklentileri doğrultusunda davranmak değil. Affetmek o kişiyi
kucaklamak değil. Affetmek o kişiyi suçsuz bulmak değil. Affetmek
o kişiyi haklı bulmak değil. Affetmek o kişinin vermiş olduğu
zararları telafi etmek için çaba göstermemek değil. Affetmek
kırgınlığın, küskünlüğün, nefretin hapishanesinden
özgürlüğe kavuşmaktır. Affetmek, artık acıyı hissetmemektir.
Yapılanları zihinsel olarak unutmak zaten mümkün değildir.
"DUYGUSAL UNUTMA" affetmenin diğer adıdır.
Alıntıdır…
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum