Dağlık bir bölgede bilge
çırağıyla yürürken, oğlan ayağını taşa çarpar ve can acısıyla “Ah!” diye
bağırır.
Dağdan, ‘Ah!’ diye bir ses gelir
ve bu sesi duyan çocuk hayret eder. Merakla:
“Sen kimsin?” diye bağırır ama
aldığı tek yanıt; ‘Sen kimsin?’ olur.
Çocuk bu yanıta kızar ve:
“Sen bir korkaksın!” diye
bağırır.
Dağdan aldığı yanıt, ‘Sen bir
korkaksın!’ olur.
Ustasına bakar ve:
“Ne oluyor?” diye sorar.
“Oğlum dikkat et,” diyen bilge
vadiye doğru, “Sana hayranım!” diye bağırır. Ses, ‘Sana hayranım,’ diye
yanıtlar.
Usta, “Sen harikasın!” diye
bağırdığında, bu kez dağdan, ‘Sen harikasın!’ yanıtı gelir. Çırak şaşırmıştır.
Ama hâlâ ne olduğunu anlayamamıştır.
Bilge açıklar:
“Oğlum, insanlar buna yankı
derler; ama gerçekte yaşamın ta kendisidir. Yaşama ne verirsen, sana onu
yansıtır. Yaşam senin davranışlarının aynasıdır. Eğer yaşamında daha çok sevgi
istiyorsan, insanları daha çok sev. Eğer sana saygılı davranılmasını istiyorsan,
insanlara saygılı davran. Eğer başkaları tarafından anlaşılmak istiyorsan, önce
başkalarını anlamaya gayret göster. Eğer insanların sana hoşgörülü ve sabırlı
davranmasını istiyorsan, önce sen hoşgörülü ve sabırlı olmalısın. Oğlum,
yaşamda ne ekersen, onu biçersin. Bu doğa yasası, yaşamın her yönü için
geçerlidir.
“İnsanların yaşamı tesadüfler sonucu oluşmaz. İnsanların yaşamı onların
davranışlarının yansımasından başka bir şey değildir.”
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum