Mevlid ; Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi,
Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir.
Peygamber efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların
bayramıdır.
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük
peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri
aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Bu mübarek geceye
"Mevlid Kandili" denir.
O'nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm
ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve
karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.
Sevgili Peygamberimizin tebliğ ettiği İslâm dini ile
dünya aydınlandı, tek Allah inancı ile kalpler nurlandı. Eşitlik, adalet ve
kardeşlik geldi. O'na inanan toplumlar gerçek huzura kavuştu. O'nun doğduğu
gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.
Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük
bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile
anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı
"Vesiletün'necat" olan mevlit kitabı O'nun doğumunu, üstünlüğünü ve
mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.
Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlitleri
saygı ile dinlemek, O'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz
büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir
ifadesidir.
Bununla beraber, O'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını
öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman
O'nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
Mevlid, Peygamberimizden (s.a.v) üç dört asır sonra icat
edilen İslâmî bir âdet olmakla birlikte, bid’atın hasene (güzel) kısmına
girmektedir. Büyük hadis ve fıkıh âlimi olan İbni Hacer, mevlit merâsiminin
meşrûiyeti hakkında şu hadisi zikreder:
İbni Abbas’ın rivayetine göre, Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v)
Medine’ye hicret ettiklerinde Aşure gününde Yahudilerin oruç tuttuklarını
öğrenir. Oruç tutmalarının sebebini sorduğunda Yahudilerden şu cevabı alır:
“Bu çok büyük bir gündür. Bugünde Allah, Mûsâ ile kavmini
kurtardı. Firavun ile kavmini suda boğdu. Mûsâ da buna şükür için oruç tuttu.
İşte biz de bugünün orucunu tutuyoruz.”
“Bunun üzerine Peygamberimiz, ‘Öyleyse biz Mûsâ’ya sizden
daha yakın ve evlâyız’ buyurdu. O günden sonra hem kendisi oruç tuttu, hem de
tutulması için tavsiyede bulundu.” ( Müslim, Sıyam 127)
Kuran-i Kerim (Enbiyâ, 107) "Biz seni ancak âlemlere
rahmet olarak gönderdik."
(Isrâ Sûresi, 105) ''Biz Kur'ân'i hak olarak indirdik. O
da hakkin ve gerçegin ta kendisi olarak indi. Seni de ey Resulüm, sadece
rahmetle müjdelemen ve inanmayanlari ise azapla uyarman için gönderdik.''
(Âl-i Imran Sûresi 31) Ey Resulüm, de ki: "Ey
insanlar, eger Allah'i seviyorsaniz, gelin bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve
günahlarinizi bagislasin. Allah gafurdur, rahimdir (çok affedicidir, engin
merhamet ve ihsan sahibidir)."
.....
Dularımız bu gece eksik olmasın, kalplerimiz imanla dolsun...
Kandilimiz mübarek olsun.
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum