SEVGİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
SEVGİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Resim-Vıcente ROMERO

Gün ışımasında seninle olmak var yan yana
dağınık bir yatak içinde
sarmaş dolaş
uykuya yenik düşmüş bedenlerimizde
karşılamak her sabahı birlikte...
bıkmak nedir bilmeden
bakmak birbirimize
dokunmak
öpmek
okşamak
sarılmak
sevmek..
Her gün ilk günmüşcesine
hayata ışığımızı vermek
dokunduğumuz her şeyde bir güzellik yaratmak belki de
hoşlandığımız şeyleri paylaşmak sevgimizle
alışagelmiş tüm sözcükleri rafa kaldırıp
yeni kelimelerden yeni cümleler kurmak söylemek için birbirimize
almak kadar vermek
ya da almadan vermeyi becerebilmek
gözün gördüğü değil
gönlün gördüğünü dilinden düşürmemek
unutup bildiğin tüm şeyleri
bilmiyormuşcasına sil baştan başlamak belki de hayata
birlikte, yan yana, kol kola
yürümek
yorulsak da birlikte soluklanmayı becerebilmek her köşe başında
dinlenmek sırt sırta bir parkta bir ağaç gölgesi altında
konuşmak uzun uzun
ya da sadece bakışmak söylemek istediklerimizi anlatırcasına
farkına varabilmek sevmenin ve sevilmenin
doyamamak tadına
istemek her an yanı başında olmasını
ayrılmamak ayrı kalmamak adına
ve sadece biz diyebilmek
atıp sen ve ben'leri bir yana
bir olmak, birlikte olmak, bütün olmak
bir elmanın iki yarısı gibi
bu dünyada...


Mehpare ÖĞÜT







Sevenler büyük insanlardır.
Sevgi, iyi ya da kötü yönde olmak üzere, sevenleri ve sevilenleri değiştirir. Daha dışarıdan bakıldığında, sevenler yüksek bir düzenin üreticileri olarak görünürler. Tutkuludurlar ve engel tanımazlar; yumuşak başlıdırlar; ama zayıf değildirler. Her zaman ne gibi sevecen davranışlarda bulunabileceklerini araştırırlar -ve bunu yalnız sevdikleri için değil, herkes için yaparlar- Sevgileri için sürekli olarak yapıcıdırlar; sanki bir gün gelip de tarihini yazacakmışcasına, o sevgiyi tarihsel kılarlar. Sevenler için hiç yanlış yapmamakla tek bir yanlış yapmak arasındaki fark çok büyüktür; oysa dünya böyle bir fark üzerinde rahatlıkla durmayabilir. Sevgilerini olağanüstü kıldıklarında, teşekkür edecekleri yalnızca kendileridir; başarısızlığa uğradıklarında ise, nasıl halkın yöneticileri, halkın kusurlarını ileri sürerek kendilerini aklayamazlarsa, sevenler de sevdiklerinin kusurlarıyla kendilerini aklayamazlar. Sevenlerin üstlendikleri görevler, kendilerine karşı görevlerdir; bu görevlerin yüklediği borçları yerine getirmek için gösterdikleri titizliği kimse gösteremez. Sevenlerin başkalarının ciddiye almadığı pek çok şeyi, en küçük dokunmaları ve en algılanamaz gibi görünen sesleri bile ciddiye almaları, gerek sevginin gerekse başka büyük üretimlerin özünden ileri gelir. Sevenler arasından en iyileri, sevgileri ile başka üretimler arasında tam bir uyum sağlamayı başarırlar; o zaman sevecenlikleri genel bir nitelik kazanır; yaratıcı yetenekleri çoğunluğa yarar sağlar ve bu türden sevenler, üretici olan ne varsa desteklerler.



Bertolt BRECHT







Seviyorsanız eğer; 
Geç kalmayın sakın aşkınızı 
söylemeye 
telgraf çekin, telefon edin, 
mektup yazın... 
Uçaklara, trenlere 
tüm taşıtlara binin... 
Koşun, arayın, bulun, 
haber gönderin, birine anlatın... 
Duvarlara yazın, ağaçlara kazıyın... 
Yani deneyin bütün olanakları, 
hiç olmazsa; iki yaprak 
samanlı kağıda yazın... 
Ama sakın geç kalmayın! 
AŞKINIZI SÖYLEMEYE...

Özdemir İNCE









Özlediğim, beklediğim, gelenim…
Yeryüzündeki milyonlarca insan arasında gülümseyenim.
İçimde ki mutluluğum, coşkum, neşem, sevincim,
Adını koyup da henüz kimselere diyemediğim
Saklımda olan sevdiğim,
Tadım, canım, hasretim…
Her günün sabahında aklıma gelenim
Düş’lerinle birlikte uykulara daldığım,
Hayatıma anlam katan sevdiğim,
Hayalim, kalbim, gönlüm,
Gönlümden gönlüne yol çizdiğim
Dünyam, her şeyim, sevilenim…
Yüreğime düşen sevdam, sevgilim
Yüreğime hoş geldin…
  

Mehpare ÖĞÜT