Ş A İ R A N E: amerika
amerika etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
amerika etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

06 Ocak 2021

DÜNYAYI EĞİTİMLE DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞAN KADIN...

Ocak 06, 2021 0
 DÜNYAYI EĞİTİMLE DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞAN KADIN...



Oprah Winfrey… 1954’te evlilik dışı bir ilişkiden doğdu. Parçalanmış hayatı annesiyle babası arasında gitti, geldi.
Yalnızlığını gideren tek dostu kitaplardı. Çok ince zekalıydı. Öğretmenlerine verdiği zeki ve kıvrak cevaplar herkesin ilgisini çekiyordu. Hakkındaki teşhis,” Bu kız çok farklı,” idi. Güzeldi, sempatikti. Okul Güzeli seçildi.
17 yaşında medyayla tanıştı. Nashville’de bir yerel radyoyu ziyareti sırasında etkileyici sesi hemen dikkati çekti ve ondan bir piyesi seslendirmesi istendi. Seslendirmedi, yaşattı. Önü açılmıştı. Nashvill’de ki ilk siyahi TV sunucusu oldu.
Diğer haber sunucularına, haberin önüne geçmemelerini tavsiye ediyordu ama kendisi acıklı bir haberi okurken göz yaşlarını tutamıyor, mutlu bir haberi verirken haberin objesinden daha mutlu oluyor, kahkahalar atıyordu. İnsani tarafı her şeyin önüne geçiyordu.
Çok sevildi, büyüdü. Özellikle kadınlar onu kendilerinden biri sayıyordu. 1986’da, artık kendi özel programı vardı. “Oprah Winfrey Show.” Programına uzman kişileri falan çağırmıyor, sıradan insanlarla samimi sohbetler, dertleşmeler, yönlendirmeler yapıyor, üzüldüğü bir konuda konuğuna sarılıyor, onunla birlikte ağlıyordu.
Televizyonun gücünü keşfetmişti. Televizyon istenirse “aptal kutusu” olmaktan çıkar, dünyayı değiştiren bir araç olurdu. Winfrey’i içinde bulunduğu durumdan bir şey çıkarmıştı: EĞİTİM. Diline hepinizin alaylı bir şekilde kullandığı bir söylemi dolamıştı: “Eğitim şart.”
Karar verdi eğitime ulaşamayanlara, eğitimi ulaştıracaktı. Dünyanın en zengin kadınlarından biri olmuştu ama para belli ihtiyaçları karşıladıktan, sonra fazlasının ne gereği vardı ki?

Anlatmayacağım uzun uzun ama bakın neler yaptı:

• Oprah Winfrey Foundation (O.W.Vakfı)’nı kurarak kadın, aile ve çocuklar için dünya çapında yüzlerce yardım kampanyası düzenledi.

• Kendi “Oprah Winfrey Scholars Programı” vasıtasıyla, Amerika içinde ve dışında binlerce öğrenciye burs verdi; adeta tek başına Eğitim Bakanlığı gibi çalıştı.

• 2002’de Christmas Kindness South Africa 2002 (Güney Afrika Noel Merhameti 2002) vasıtasıyla, Güney Afrika’da okullar tamir ettirdi, 50.000 öğrenciye gıda, giysi, kırtasiye malzemeleri, oyuncaklar, kitaplar sağladı; 63 okula kütüphane yaptırdı.

• Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela’ya verdiği söz gereği 40 milyon dolara, “Oprah Winfrey Liderlik Kız Akademisini” kurdu. Akademi halen Afrika’nın en yüksek teknolojisine sahip.

Bir kadın, bir tek kadın, hayata olabilecek en olumsuz şartlarda atılmış bir kadın neler yapmış. Halen süren programında her gün kadınlara sesleniyor:

BİR ŞEYLERİ DEĞİŞTİRİN...

Alıntı

20 Aralık 2020

İHTİYARLIK KAÇ YAŞINDA BAŞLAR ?

Aralık 20, 2020 0
İHTİYARLIK KAÇ YAŞINDA BAŞLAR ?


Kristof Kolomb Amerika'yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı.
Pasteur kuduz aşısını bulduğunda 60 yaşındaydı.
Mimar Sinan, Süleymaniye camisini bitirdiğinde 70 yaşını geçmişti. Selimiye camisini tamamladığında ise 86 olmuştu.
Galileo, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı.
Charlie Chaplin, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hala işinin başındaydı.
Goethe, en büyük eseri Faust'u ölümünden bir yıl önce, yani 82 yaşında bitirmişti.
Gençlik hayatın belli bir çağı ile ilgili değildir.
İnsan, kendine olan güveni derecesinde genç, şüphesi derecesinde yaşlıdır.
Cesareti derecesinde genç, korkuları derecesinde yaşlıdır.
Ümitleri derecesinde genç, ümitsizliği derecesinde yaşlıdır.
Hiç kimse fazla yaşamış olmakla ihtiyarlamaz. İnsanları ihtiyarlatan, ideallerinin gömülmesi, hedeflerinin olmamasıdır. Seneler cildi buruşturabilir. Fakat heyecanların, ideallerin teslim edilmesi adeta ruhu buruşturur.
İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki hedeflerine götüren yolu yürümedikçe yaşlanırlar.
İnsan ihtiyar olmaya karar verdiği gün ihtiyardır.
Güzelliği görme yeteneğini kaybetmeyen asla yaşlanmaz.
Tabiri caiz ise yaşlanmak bir dağa tırmanmak gibidir. Çıktıkça yorgunluğunuz artar. Nefesiniz daralır ancak görüş alanınız genişler.
Beynimiz yeni tecrübeler keşfettiği sürece insan genç sayılır.

William GLADSTONE