SON KEZ ELVEDA

Bir çırptı sessizlik. Sonra bir kez daha çırptı ve yere düştü. Tekrar, ama bu sefer sonsuza dek sessizlik devam etti. Sanki güneş bilerek doğmamıştı o sabah. Bir kanadı kaldırımın üstünde , diğeri gövdesinin altında ve kan gölünün ortasında, sadece sağ gözü belliydi. Küçücük olan kalbi, yine o küçük kalpli insanlar tarafından bir daha atmamak üzere ansızın durduruluvermişti. Artık gökyüzünde bir daha özgürce uçamayacak, istediği yere bir daha gidemeyecekti. O bembeyaz olan tüyleri, al kanlara boyanmıştı. Hayat, onun için bu kadar basit, bu kadar kısıtlıydı. Eğer, o küçük çocuklara doğru uçmasaydı, onların sapanından çıkan taşa hedef olmayacak ve şu anda bilinmez sıcak yerlere doğru uçacaktı. Artık her şey geride kalmıştı. O masmavi derinliklerde bir daha kanat çırpamayacak, hiçbir ağacın dalına konup, güneş ışıklarının altında bahar şarkılarıyla etrafı şenlendiremeyecekti. Ne yazık ki, her şey geride kalmıştı. Gün bir daha ona erkenden doğmayacak, güneş bir daha onu bu denli ısıtmayacaktı.
“Elveda hayat, sonsuza değin elveda. Uçsuz bucaksız mavi deniz, hepinize elveda. Çocuklar size de sonsuza dek elveda. Kırgın değilim siz. Belki bir gün, kimbilir yine karşılaşırız günün birinde bir yerde. Ama, şimdilik hepinize elveda. Bir daha ki yaz görüşmek üzere”…

Mehpare ÖĞÜT
1999

2 Comments:

anneminkizıyim dedi ki...

Merhabalar, cok güzel, ellerinize yüreginize saglik, sevgiler....

gLmcNnn.. dedi ki...

güzel paylaşım oLmuş.. Yüreğinize sağlık, kaleminize kuvvet..

Esen kalın..