HASAT - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

19 Mayıs 2010

HASAT

Toprak ekmekle kaplı
buradan bakışın puslu sınırına dek.
Şimdi zamanıdır buğdayı kesmenin,
buğday sapının ölme, kökün çürüme zamanıdır,
zamanıdır şimdi tozun ve yağın ve terin.

Bölerim geniş alanları
dar alanlara,
büyük resimleri küçük resimlere:
kırmızı bir kuş afiyetle yemekte
tek bir başağı, kesmekte ve

kesmekte gagasıyla ve ağırlığıyla
biraz eğmekte buğday sapını.
Canlı bayrak keskin beyaz güneşte,
kadife bir alaz
Yeryüzünün ekmek fırınında –

Çırp kanatlarını, çırp, ve git buradan,
şimdi buğday sapının ölme,
çekirdeklerin dönüşme zamanıdır.
Uç git yuvana
ve bekle beni orada bu akşam

başımdan aşağı bir kova su
döktüğümde. Bekle,
benim kırmızı kuşum,
alaz gibi, bayrak gibi,
aç ve susuz bir gölge

fırın karanlığından ayrıldığında.

(“Güney’den Şarkı”dan, 1998)

Erik Stinus (1934-2009, Danimarka)
Çeviren: İsmail Haydar Aksoy

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum