MELEKLERİN ŞARKISI - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

01 Eylül 2010

MELEKLERİN ŞARKISI



İçinin derinlerinde bir ışık parlıyor, sen bu yaşama girdiğinde seninle doğan bir ışık.

Bu ışık karanlıktaki deniz feneridir, soğuktaki sıcaklıktır, barınak ve sığınaktır. Ve bu ışık senindir, her zaman oradadır, duyguların altında, korkunun ve şüphenin altında, her zaman orda parlamakta.

Şimdi, derin bir nefes al. Ve sonra bir tane daha ve sonra bir nefes daha. Gözlerini kapat ve içinde merkezindeki ışığı gör. Onun genişlediğini izle. Genişlediğini izle ve bedenini tamamen doldurana kadar ışığı genişlet. Ve ışık genişlerken, onun sevgiyi nasıl kapsadığını hisset, sadece sevgiyi. Bu sevginin korku ve şüpheden ne kadar güçlü olduğunu hisset. Bırak ışık genişlesin ve seni tamamen doldursun ve sonra, daha da dışarıya doğru genişlemesine izin ver, öyle ki sen geceleyin ışığını uzaklara yayan bir fenere benzeyesin, parlak ve ışıltılı, sevgiyle dolu, ışıkla dolu, parlak enerjisel bir varlık.

Ve şimdi, meleklerin seni bir halka gibi çevrelediğini gör. Onların parlak, beyaz ışıkta parıldadığını gör. Onlar sevginin şarkısını söylüyorlar. Işığın şarkısını söylüyorlar. Bu yaşamanın harikalarının şarkısını söylüyorlar ve sana yaşaman, iyi yaşaman için cesaret gönderiyorlar.

Onların şarkısını dinle. Senin için ruhunun niyetinin şarkısını söylerlerken dinle, bu yaşam armağanına nasıl özlem duymuştun ve onu almıştın, sana yaşamın bir kıvılcımı nasıl verilmişti, şu anda merkezinde parıldayan aynı kıvılcım. Nasıl doğdun ve o zamandan beri nasıl sevildin ve kıymetli tutuldun, özgürlüğe doğru giden adımları atman için seni cesaretlendirmek için yardımcı eller sana nasıl uzatıldı, melekler kendi hayatını kendi şeklinde yaşamana izin verirken seni nasıl korudular. Ve şu anda da senin için buradalar, bu şarkıyı söylüyorlar, senin şarkını, yaşamının şarkısını, eğer onun senin için parlamasına izin verirsen senin için orda olan tüm harika sevgiyi, şimdi ve daima ve her günün her anında yoluna akan tüm rehberlik ve bilgelik.

Bu şarkıyı dinle ve seç. Şüphe yerine kesinliği ve inancı seç. Korku yerine cesaretli eylemi seç. Kendini bulmak ve kendini bilgelik ve neşeyle yükseltmek için ruhunla, bu meleklerle ve Tanrıyla bağlantına, derinlerine gitmeyi seç.

Tüm olduğunla, tüm harikalığınla, kendin ve başkaları için parıldayan bir fener gibi derin imanda yürüyerek parıldamayı seç. Sevmeyi seç ve bu değerli yaşamı ve her an sana getirdiği her kutsamayı kucakla.

Teşekkür et ve hoşnut ol. Sen canlısın ve bu iyidir.



CARRIE HART
ÇEVİRİ: SAFFET GÜLER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum