DÖNÜŞ - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

25 Mart 2011

DÖNÜŞ

"Gerçek yolculuk, geri dönüştür.?


Yıllar sonra bir kez daha aynı yollardan geçiyorum. Sanki hiçbir şey değişmemiş: toprak yolun her iki tarafında buğday tarlaları dalgalanıyor yine, tepeler hâlâ çorak ve ufuktaki kasaba hâlâ sevimsiz; çocukluğumun aynı zalim güneşi yakıyor başımı, aynı çakıllar batıyor çıplak ayaklarıma. Fakat artık saçlarım daha seyrek ve beyaz, ayaklarım çok daha yorgun.

İleride birbirlerine uzak ve soğuk duran tek katlı küçük evleri görüyorum. Sokaklar günün bu saatinde bomboş. Herkes kendi evinde oturuyor olmalı. Uzak ve soğuk ve küçük. Verimsiz tepelerin arasına kurulmuş bu yalnız kasabanın halkı, birbirlerine mahkum olmanın acısını yine birbirlerinden çıkardığını çok iyi hatırlıyorum.

Yolculuğumun başında ayaklarımın beni bu acımasız yere neden geri getirmek istediğini anlayamamıştım. Ama yıllar önce beni kusarak bünyesinden atan kasabayı yolun sonunda gördüğümde, aslında gerçeği içten içe bildiğimi farkediyorum. Emin olmak için yol kenarındaki kirli ve küçük su birikintisinde inceliyorum kendimi. Cildim bir filinki kadar buruşuk ve çirkin. Fillerin öleceklerini sezdikleri zaman mezarlıklarına gittiklerini hatırlıyorum. Ayağa kalkarken nefesim kesiliyor birden. Sudan çıkmış bir balık gibi. Somonların, yumurtadan çıktıkları nehire koca bir okyanusu aşıp yumurtlamak ve ölmek üzere döndüklerini hatırlıyorum. Gerçek yolculuk, geri dönüştür.


Ursula K. Le Guin, Mülksüzler


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum