SESLENİŞ…

Sormadım bir gün bile sana çıkıp ta beni seviyor musun diye.
Beklemedim senin de benim seni sevdiğim gibi sevmeni;
Ve öyle ki sana baktığım gibi bakmanı…
Her yürek farklıdır dedim, her yürek sen gibi sevemez dedim kendime.
Yalandan sözlerle avuttum bunca zaman kendimi sensizlikte
Hep başka sevdaların türkülerini dinledim
Dinlerken hep bekledim,
Beklerken özledim.
Ben sensizlikte seni sevmeyi seçtim.
Severken hep seni zikrettim…

Gözlerim hep uzaklara doğru yolculuktaydı.
Binmediğin otobüslerde, geçmediğin yollardaydı.
Sana dair karaladığım tüm satır aralarında,
Söyleyemediğim ve yüreğimde biriktirdiğim cümlelerdeydi.
Bir türlü ulaştıramadığım.
Ve gözlerime geçiremedim bir türlü söz,
Anladım ki olmayacaktı, sensiz bu gözlerde bir işe yaramayacaktı.

Şimdilerde ise efkarımın en koyu yerinde,
Yalnızlık arifesinde olduğum bir saatte ve yine buğulanmış gözlerimle,
Yüreğimin kıyılarına vuran sensizlikte,
Gecenin bir vaktinde nöbet tutmaktayım özlemlerimle…
Okunmayı bekleyen yarım kalmış bir kitap gibi,
Kitap arasında unutulmuş ve kurumuş bir gül gibi,
Dilime inen lal;
Yüreğime inen sükut-u hayal gibi.
Gözlerime inen sis;
Yüreğimi kesen sensizlik gibi,
Öylesine özlüyorum ki seni…
İki kelam etmesek bile,
Bakışsak sadece
O bile yetecek sensizliği gidermeye…
O bile yetecek bu sessizliği dindirmeye…

Mehpare ÖĞÜT
 2011

0 Comments: