EMEKLİLİK DÖNEMİ - Ş A İ R A N E

10 Temmuz 2012

EMEKLİLİK DÖNEMİ

Eşimle her Cumartesi-Pazar, Oran ormanına yürüyüşe gideriz…Ormanın doğal ortamı enerji verir bize…Her yaştan insan olur bu yürüyüşlerde…Cıvıl cıvıl bir ortam…Tek tek ya da gruplar halinde yürür insanlar…İçten günaydın diyenlerle hiç selam bile vermeden geçenleri görürsünüz yürürken karşılaştığınızda…Hoş karşılarsınız her iki tutumu da…Kuş sesleri, doğanın dinginliği, sabah saatlerinin içi gıdıklayan tatlı serinliği hoşunuza gider…Yaşamak ne güzel!..Doğa ne harika dersiniz sık sık!..Oksijen bolluğu ciğerlerinizde bayram havası estirir…Nefes borunuzdan içinizi yakarak akciğerinize ulaşan oksijen, çok mutlu eder sizi…Bu nedenle çok severim sabah yürüyüşlerini…Benim için aynı zamanda iyi bir gözlem yeridir yürüyüş yolları…İnsanları incelerim oldukça eğlenceli bir biçimde…Her bir duruş, her bir tavır, her bir konuşma dikkatimi çeker, üzerinde düşünmeye, yorum yapmaya sevk eder beni…

Yine böyle bir gün önümüzde yürüyen iki kişi sohbet ediyorlar kuş sesleri arasında…”Emeklilik nasıl gidiyor ?..diye soruyor yanındakine genç olanı!..Yanıt verirken mutsuz, şöyle diyor orta yaşlı bey: “Emekliliği batsın!..” Bu yanıt, onun emeklilikten hiç memnun olmadığını açıkça ortaya koyuyor…Düşünebiliyor musunuz?..Emekli olmuşsunuz ve bu durumdan hiç hoşnut değilsiniz!..Ne büyük mutsuzluk bu…Ömrün geri kalan bölümü bu mutsuzlukla nasıl geçer?..Hazırlıksız bir emekliğin sonucu bu üzücü durum… Karamsar ve iç karartıcı yaklaşım biçimi…Onun adına kaygılanıyorum, ister istemez… Bu umutsuz yaklaşımın onu ne kadar rahatsız ettiğini elbette tahmin edebiliyorum…Eşi ve varsa çocukları adına üzülüyorum…

Emekli olmadan önce, bir hazırlık dönemi yaşamalı kişi…Ücretinin çok düşeceğini, çalışırken gördüğü itibarın azalacağını ya da hiç kalmayacağını, emekli olduktan sonra nasıl bir yaşantı içinde olacağını, eşiyle ters düşmemek için gerekirse onun da fikrini alması gerektiğini, emekli olan kişilerle emeklilik hakkında bilgi almasının ve kararı ona göre vermesinin yararlı olacağını bilmesi gerekir…İrdelemeden, sağlıklı değerlendirmeler yapmadan, ekonomik yönden destek sağlamadan alelacele verilen emeklilik kararları ne yazık ki hüsranı da beraberinde getiriyor…

Evi olmayan kira veren bir emekli, üstelik tek maaş ile geçinmek zorunda kalıyorsa, ek bir geliri de yoksa, bankada gerekirse takviyelerde bulunabileceği tasarrufu yoksa, hobilerini iyi tespit edememişse, çocuklarının maddi durumu da kendisinden destek bekleyen bir durumda ise, çok ıstıraplı bir döneme adım atıyor demektir…Hem kendisine hem ailesine yazık eder, kahrolur, rahatsız olur ve yaşantısı işkenceye dönüşür…Ona kendisini mutlu edeceğini düşündüğü resim, müzik vb. kursları da bir fayda sağlamaz…

Emekli olduktan sonra memur zihniyetiyle ticaret yapmaya kalkanlar, her gün herhangi bir lokale takılıp okey ya da tavla oynayanlar, evde oturup, eşine karışan, eleştiren, bağıran çağıranlar, emeklilikte aradığını bulamayıp ekonomik sıkıntı içinde yaşamını sürdürmek zorunda kalanlar huzursuz olurlar ve sevdiklerini de huzursuz ederler…Hassas bir karardır emeklilik!..Dikkatli olmalı, oldu bittiye getirilmemelidir…

Emekli olunca ne ya da nelerin kazanılıp, ne ya da nelerin kaybedileceği iyi değerlendirilmelidir…Yoğun iş temposundan dolayı eşine, çocuklarına ve hobilerine yeterince zaman ayıramayan bir kişi, ekonomik açıdan kendisini ayarlayabilmişse, örneğin bir kira geliri varsa, bankada yeterli tasarrufu varsa, çocuklarının geleceklerini garanti altına alabilecek bir düzen oluşturabilmişse, emekli olduktan sonra çok mutlu olacak ve tüm zamanını sevdiklerine ayırabilmenin huzurunu yaşayacaktır…Geçim sıkıntısı olmayacak ve hobileriyle uğraşabilecektir…Çalıştığı dönemlerde har vurup harman savurduğu için emeklilikte iki yakası bir araya gelmeyen, borç içinde yaşamını sürdüren, çocuklarının yardımını bekleyen emekliler için ne yazık ki yapılabilecek hiçbir şey yoktur…Yaşam bir kabustur onlar için…Emekliliğe zorlanan, istemeden emekli edilen kişiler de var elbette!..Onlar için üzülmemek elde değil…Yine de her şeyi düşünerek, her çalışan, çalışırken tasarruf etmeli ve ne yapıp edip mutlaka ev sahibi olmalıdır…Hiç olmazsa emeklilikte küçülen maaşla kira ödemek zorunda kalmamalıdır. Aksi taktirde evden dışarıya çıkamayan, muhtaç emekli haline gelirler…Acıdır; ama ne yazık ki gerçektir bu durum…

Her ne kadar yasa ile emekliliğe yaş sınırı getirilerek artık istenilen anda emeklilik önlemişse de ben yine de mutlu bir emekli olarak, tüm çalışanlara, emekli olmadan önce kendilerini emekliliğe çok iyi hazırlamalarını tavsiye ediyorum…Çünkü emeklilikte yaşanabilecek bir mutsuzluk, sağlığı da olumsuz yönde etkilemekte yaşamı çekilmez hale getirmektedir…Aman dikkat!..

Gençler adına ise çok üzülüyorum…Ya çok geç iş buldukları için ya da doğru dürüst bir iş bulamadıkları için onların emekliliği bile görebilecekleri kuşkulu…Ne yazık ki gerçek bu…

Asım ERDOĞAN



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum