BİR GÜN BİTER AŞKLAR VE BAŞLARSIN SEVMEYE YALNIZLIĞINI…


Söylenmemiş sözler vardı
Ve biriktirilmiş yalnızlıklar
Saklanmıştı hepsi de çıkmayı bekliyordu gün yüzüne…
Paslı hatıralar arasından sıyrılan resimler
Göz yaşlarıyla yıkanıyordu tüm cümleler
Kalk git diyordu bir ses; kalk, git ve silkelen
Duyumsama, düşünme sakın geride bıraktıklarını
Boş ver canı cehenneme seninle olmayanın
Yalvarmak yoktu senin kitabında, dönmekte…
Olmayacaktı da zaten hiçbir zaman
Adını bile unutmuşken sevdaların
Takılıp gitmek var mıydı peşine yalandan sözlerin…
İyiydi böyle her şey, güzeldi de
Ne dert, ne de tasa…
Yalnızlıkla yıkamalıydı aslına bakarsan her şeyi
Ve uzak durmalıydı;
Sindirilmesi zor olacak her şeyden yana.
Öğretmeliydi belki de sil baştan, yeniden
Bir kurt gibi kemiren aşkların sahteliğini yüreğe…

Oysa ki aşk’tan yana güzeldi iyiydi her şey severken
Ve varoluşun bir diğer adıydı sevilmek sevmekten yana…

Sevilmek kaybolmaktı sevenin içinde…
Ya da tam tersi unutmaktı kendini sevdiğinde…

Ve gün geliyor öğretiyordu zaman aşkların da bitebileceği gerçeğini…
Ve başlıyordun işte o zaman yalnızlığını sevmeye…


Mehpare ÖĞÜT “Kırık Aşk’lardan Yana”
Eylül 2012



0 Comments: