Uzun yoldan geliyorum...Kelimelerin bittiği , sözün
tükendiği yerden...Kirpiklerimle göğün tozunu eliyorum...
Geçmişim hem yârdan , hem serden...Uzun yoldan
geliyorum...Bilsen nasıl yorgunum.Yüzüne bakmaya yüzüm yok!...
Hani zaman en iyi ilaçtı ? Zamanın açtığı yaralara devâm
yok!...Sırtımda yüklü yılların vebâli , Sana dokunmaya mecâlim yok!...
Uzun yoldan geliyorum...Üstüm başım toz içinde...Karşında
öyle necis kaldım ki...Sana dair, Senin içinde ; kendime öyle yabancı
bırakıldım ki...Unuttum herşeyi bir bir...Verdiğim sözleri , ettiğim o
yeminleri , Seni bıraktığım o tozlu rafların yerini...
Oysa Sen , hâlâ saklıyordun yaprak yaprak koynunda...Kuru
bir salkım leylak çiçeğini...Uzun yoldan geliyorum...Geçmişim bir yığın siyah
ve beyaz...
Artık karanlık yanımdan aydınlıklar devşiremiyorum...Her
mevsim ayaz...Ve ben Sen'sizlikten kırılıyorum...Ve döküntü duvarlarımda
yankılanan bir ses duyuyorum...Ey nâs!...Gözlerinizden akan ne kan ve ne yaş...
Bildiğin kir ve pas!...Uzun yoldan geliyorum... Karanlık ,
biçilesi bir renk değilmiş gönül libasıma... Gurbet neresi?... Bilemiyorum...
Neresi sıla?... Varamadan menzile , gidiyorum ha gidiyorum... Bundan gayri bir
âhım kalsın istiyorum , uzayan yollarıma...
Uzun yoldan geliyorum... Kulaklarımda hâlâ o buğulu ses , o
hüzünlü tını...Bir çocuğun minicik parmaklarıyla dokunurdum Sana...Yer gök
maviye bulanırdı...Mavi , o günlerden hatıra kaldı , hatırlasana...Ama dur!...
Unutan bendim öyle değil mi ya...Hani önce yaslardım yüzümü
Sana , mis kokunu çekerdim içime ölesiye...Kalbim duracak gibi olurdu
hani...Hâlâ bıraktığım yerdesin ve hâlâ aynı râyiha...Uzun yoldan
geliyorum...Beni bir tek Sen anladın...
Kalemimden kan damlarken..."Takdire şâyân"
aclılarım alkışlanırken , bana bir tek Sen ağladın...Aynaların ardındaki sır
Sen'din...Beni bana yalansız bir tek Sen anlattın...
Uzun yoldan geliyorum...Son tâkatimde , elim kapının
tokmağında...Bileklerimi kanatmış yılların prangaları...Yine Senin mekânındayım
, yine Senin otağında...
Bu Kelâmı öyle özlemişim ki...Işıl ışıl o sarı
sayfalarda...Kovma kapından n'olur!...Öyle muhtacım ki Sana...
Uzun yoldan geliyorum...
Ey Muciz'ul Beyân...Ey Kelâm-ı Kebir...Ey Sultanım'ın
sonsuzluğa uzanan mukaddes emaneti...Ey Rabbim'in sarsılmaz ve kopmaz
ipi...Uzun yoldan geliyorum...Son durağındayım şimdi hayatın...
Gözlerimdeki son pırıltı Sen ol istiyorum , kulaklarımdaki
son tını...Aks-i sedân yankılansın istiyorum içimin şûristan yamaçlarında...
Vefasızım , beni affet
Alıntı, Yazarı Bilinmiyor...
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum