"ELİF" OLMAK...


Elif" olmak zordur cünkü "elif" olmak yuvarlak bir dünyada dik durmanın dik ve önde belki acıyla ama vazgeçmeden durmanın
dünya ne kadar dönerse dönsün, olduğu yerde kalmanın adıdır “elif” olmak
Zordur “elif” olmak “elif” olmak hep vurulmaktır “elif” olmak yalnızca “elif” olmaktır. ”elif” demeden hiçbir şey denilemez
ben “elif” dedim artık her şeyi söyleyebilirim"
Dostum, “elif” olmayı dilemişim sanırım bir vakt-i seherde, bir cesaretle zorlluğunu bilmemişim o zamanlarda; dilemişim..yar’ın huzurunda bir “elif” misali durabilmeyi dilemişim; oysa şimdilerde dizlerimin bağı çözülür; diz çökerim..be’ye meylederim; “başlasın bu cümle artık!” derken yine “elif” misali kalıveririm bir bir’in huzurunda..yine zorlukla, yalnızca, yalınca.
“elif” olmak zor imiş! ama her elif’in yanında akvâ olan’ın yardımı, yar’lığı var imiş!!

Dostum, bilir misin “elif “ olmaya talip olmak nedir, bilir misin insan nasıl “elif” olur? dilersin o’ndan sadece o’nun yar-lığını, dilenirsin…o’nun kucağından başka mekanlar sana soğuk gelir, üşürsün bir ağustos sıcağında..yürüdüğün yollar sana yabancı gelir; bildik mekanlar sıkar seni..tanımadığın sîmalar sana âşina gelir, tanımadığın kişiler senin niyazına girer; tanıdıkların ise yabancı nazarlarla bakarlar sana. hikmetine eremediğin hallerle örülür hayatın; susmayı seversin; sükûtu seversin; sükûtu hal edinenleri seversin…
Dostum, bilir misin, “elif” bağlanmaz kendisinden sonraki harfe…sadece kendinden önceki harfe bağlanır; en önceki’ne belki de..sen, dünyana sonradan girenlere sıkıca bağlandığın vakit “elif” olmaz adın..sanırsın ki o zaman üzerindeki zorluklar kalkacak; ama herkes yüklenir üzerine..yardımsız yar’lar doluşur dünyana..”yardımıyla gelen yar” gitti diye…
Aklımın al/a/madığı hallerin eteğinde gezinir dururum; belki aklım acziyetiyle susabilmeyi öğrenir diye..başımı tâ yüreğime kadar eğer, dinlerim o kısık fısıltıyı şimdilerde…


Dostum, şimdilerde “elif” der susarım; elimi bileğime koyar dinlerim nabzımı..atışları, dünyadaki hiç kimsenin isminde artmaz…yüreğim dünyadaki kimsenin isminde titremez; bu belki de lütuftur, yar’dandır …bu, belki de “elif “olmanın gereğidir.
ALLAHu a’lem…
“elif” olmayı dileten de “var”imiş dostum;
“yar” olmayı dileyen imiş…

Her elif'in yolunu açacak bir "be" yaratan bir yâr var ki..
Kelâmını başlatır bir elif ile. Cümle içinde elif'in varlığını hissettirir sabretmeyi bilene. Elif'i cümleye sevdirir, cümleye elif'i faydalı kılar..
Kelâm'ını kalbe vahiy kılan bir Yâr vardır ki; Elif'liliğin idrâkinde olmayan her yürek için büyük sıkıntılar verir. Bu, o Yâr'in merhametindendir, fazlındandır..


Yâr'sızlığı seçtiğin gün. "Be" nin yakınlığına el çevirdiğin gündür. Aşk'ı anlatan bir cümle başlamaz artık. Yusuf'un kıssası başlamaz artık. Karanlık bitmez, kuyudan çıkmaz bir sultan;
Züleyhâ'nın yüreği aklanmaz aşk'la..

Yâr'sızlığı seçtiğin gün. Onarılmaz yaralar açılır yüreğine. Varlığından bîhaber olduğun belde-i ahsen'e. Artık sen hüzün mevsimini yaşarsın her dem..
İnşirâhı dileyen dilin yorulur. Aşk'ı dileyen yüreğin yorulur. İnşirâhı dilersin her dem. Zikri özleyen gecelerin şikayetini duyar kulakların. Dilin damağını özler..
Dilin Yâr'in adını özler..

Yâr'sızlığı seçersen "be" nin yanında olduğunu hissedemezsin. Aşk'ı anlatırlar sana, vasfının "arayan" olduğunu anlayamazsın. Girdiğin her sokakta oyalanırsın..
Be'nin sokağına varmaz ayakların. Aşk'ın sokağına varmaz. Senin cümley(l)e aşk'ı anlatman lâzım. Be'yi bulman lâzım. Be'yle olman lâzım..

Aşk hatırına. Yâr'e yakın kıl yüreğini.
Yusuf DUMAN
 Ah Bine-l Aşk Kitabından Alıntıdır...


0 Comments: