Bir yılı daha
geride bırakıyoruz.
Adımlarımızın izini taşıyan sokaklar,
içimize çöken sessizlikler, yarım kalan cümleler… Hepsi artık
takvimin arka sayfalarında. Ama hiçbir şey gerçekten geride
kalmıyor; bazı şeyler sadece bizi şekillendirip usulca yerini
alıyor.
Bu yıl bize ne
verdiyse, bir bedelle verdi.
Sabretmeyi öğrendik; bazen
isteyerek, bazen mecburen.
Kaybetmeyi öğrendik; ama her kaybın
içimizde yeni bir boşluk değil, yeni bir derinlik açtığını
da.
Susmayı, beklemeyi, yeniden başlamayı…
Şimdi veda
ediyoruz.
Bize ağır gelen günlere, artık taşımak
istemediğimiz kırgınlıklara, “belki” diye oyaladığımız
ihtimallere.
Vedalar acıtmadan olmuyor; ama bazı kapılar
kapanmadan yenileri açılmıyor.
Yeni yıl,
mucizeler vaat etmiyor belki.
Ama bir ihtimal sunuyor:
Daha
dürüst sevinçler, daha sade hayaller, kendimize biraz daha yakın
bir hayat.
Yeni yılda
umut;
yüksek sesle değil, derin bir nefes gibi gelsin.
Bizi
yormayan insanlarla, içimizi incitmeyen hedeflerle, kendimizi
eksiltmeden büyüyebileceğimiz yollarla…
Geride kalan her
şey için teşekkür ediyoruz.
Bize öğrettikleri için, bizi
biz yaptığı için.
Ve şimdi, daha hafif ama daha güçlü bir
kalple, yeni yıla doğru yürüyoruz.
Hoş geldin yeni
yıl.
Bu kez, kendimize daha nazik olacağız.
Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL
27 ARALIK 2025


















