Dilime
bir şarkı dolandı eskilerden... Eski dediysem nereden baksak 9-10
yılı vardır. Mirkelam hani şu koşan çocuk. Evet, hatırladınız
değil mi ! Onun çok sevilen şarkılarından biri vardı.
“Geçip
giden zamanları
Bir
yerlerde bulsam
Geçip
giden zamanları
Bir
yerlerde bulsam...”
diye
devam eden... Konu zamanla alakalı olunca bu şarkı geldi aklıma...
Evet zaman.
Zaman,
avuçlarımızdan kayıp giden bir nehir gibidir. Bir gün bakarız,
anılarımızı biriktirdiğimiz o günler, yavaşça silinip gitmiş.
Her gün, bir anı olarak hafızamıza kazınırken, aslında bir
daha geri gelmeyecek olanı da ardımızda bırakırız. Geçip giden
günler, birer hazine gibidir; onları saklayamayız ama
hatıralarımızda yaşatırız.
Her
geçen gün, bizi biraz daha olgunlaştırır. Yaşadığımız her
an, kendimizden bir parçayı alıp götürür ama aynı zamanda bize
yeni bir şeyler de katar. Geçmişin izlerini taşıyan bu günler,
geleceğe dair umutlar ve hayallerle doludur. Ancak bu izler, bize
her zaman hatırlatır ki, her gün bir daha yaşanmayacak ve her
anın kıymetini bilmek gerekir.
Geçmişe
bakarken, kimi zaman hüzünle dolup taşarız. Özlediğimiz
insanlar, biten dostluklar, kaybolan fırsatlar gelir aklımıza.
Ancak geçmişin ağırlığı altında ezilmek yerine, ondan ders
almalı ve geleceğe umutla bakmalıyız. Geçip giden günler, bize
yaşamanın değerini öğretir. Her anı dolu dolu yaşamak, her
günü bir hediye gibi kabul etmek, hayatın gerçek anlamını
bulmamıza yardımcı olur.
Unutma
ki, geçmişi değiştiremeyiz, ama bugünümüzü ve geleceğimizi
şekillendirebiliriz. Geçip giden günlerin izlerini onurlandırarak,
gelecekteki günleri daha da değerli kılmak elimizde. Bu nedenle,
dünü geride bırak ve bugünü kucakla. Çünkü bir gün, bugün
de geçmişte kalacak ve sadece hatıralarda yaşayacak.
Mehpare
ÖĞÜT ŞENGÜL
27
Ağustos 2024