Sert huylu bir adam, yolun kenarına dikenler ekti.
Dikenler büyüyüp çoğalınca yoldan geçenleri rahatsız
etmeye başladı. Yoksulların ayaklarını kanatıyor,
giysilerini yırtıyordu. Yoldan geçenler:

“Bu dikenleri sök, insanları rahatsız etmesin,” demeye
başladılar.

Ama adam bunlara aldırmıyordu. Bir gün Allah’ın bir
ermişi ona:

“Kesinlikle bu dikenleri sök!” dedi.

Adam yanıt verdi:
“Elbet bir gün sökerim.”

Adam dikenleri sökme işini “yarın”, “yarın” diyerek
erteledikçe, dikenler büyüyüp çoğalıyordu.

Ermiş, adama:
“Ey verdiği sözünde durmayan adam, sök şu dikenleri
artık,” dedi.

Adam:
“Bugün işim çok; bugün olmazsa yarın... bir gün
kesinlikle sökeceğim...” dedi.

Allah’ın ermişi, bunun üzerine şu sözleri söyledi:
“Sen, hep yarın diyerek bu işi erteliyorsun, ama şunu bil
ki her geçen gün o dikenler büyüyüp güçleniyor;
dikenleri sökecek olan sense, gücünü kaybediyorsun.
Dikenler gün geçtikçe çoğalıp gençleşiyor, sense
yaşlanıyorsun.”

Mesnevî, Mevlânâ

 

Geçip gideceğimiz bir dünyanın

tüm zalimliğine

tüm zaafına kapılmışız farkına varmadan

vardık da işimize mi gelmedi sonradan

nasıl da katlanıyoruz buna

nasıl da alet olduk dünyanın yalanlarına

üstümüze üstümüze geliyordu oysa

oysa ki hep söylenip duruyordu bize

farkında değildik ya da farkındaydık da

umursamadık mı acaba !!!


Dünyanın altını üstüne getirdik

getirdik de ne oldu sanki

ne aradık da ne bulduk

acı ve yoksulluktan başka

hüzün ve kayıplar dışında

hangi rengi seçtik de

boyadık gökkuşağına

dile mi geldik dile mi getirdik

bomboş olan avuçlarımızda

sararmış yapraklar misali

kurumuş anılar kaldı

kokusu bile rüzgara karışıp giden

anılarımız

yürüdüğümüz yollarda bıraktıklarımız

samimiyeti, sevdayı, sevmeyi

vefayı, hoş görüyü, yardımlaşmayı

unuttuk ne vardıysa hepsini

kapattık kilit vurup kapılarımızı

şimdi arıyoruz mum ışığında o günleri

artık yaşasak da olur yaşamasak da

sözlerin bittiği noktada

şiirlere sarılıp yatalım bu gecede

kimbilir belki de sabaha

ya çıkarız ya da nokta...


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL




İnsanlarla ilişkiler, hayatın dokusunu oluşturan ince ipliklerdir. Her biri farklı bir renkte, farklı bir desende. Bazıları zarifçe düğümlenirken, bazıları kolayca çözülür. Bu ipliklerin nasıl örüldüğü, insanın hem kendisiyle hem de başkalarıyla olan bağını belirler.

İlişkiler güven ister; çünkü güven, dostluğun ve sevginin temelidir. Ama güven kırıldığında, onu onarmak ince bir sanattır. İnsan, bağışlamayı öğrenmelidir, ama aynı zamanda tekrar incinmemek için sınır çizmeyi de bilmelidir.
Empati, ilişkilerin gizli anahtarıdır. Bir an için karşındakinin gözlerinden dünyayı görmek, onun yüklerini anlamak, insanları birbirine yaklaştırır. Fakat empatiyi başkalarını anlamak için kullanırken, kendini unutmamak gerekir.

İnsanlarla ilişkiler bazen yorucudur, çünkü her insan kendi hikayesiyle gelir. Biri geçmiş yaralarını taşır, diğeri gelecek kaygılarını. Ancak bu farklılıklar, hayatı anlamlı kılan renklerdir. Her insan bir dünyadır ve o dünyayı keşfetmek cesaret gerektirir.
En önemlisi, ilişkiler karşılıklılık üzerine kurulur. Sevgiyi, saygıyı, anlayışı paylaşmak iki taraflı bir çabadır. Ne yalnızca vermek, ne de yalnızca almak ilişkiyi sürdürebilir.

Sonuçta, insanlarla kurulan bağlar, insanın kendi aynasıdır. Ne kadar derin ve anlamlı bağlar kurarsan, o kadar zenginleşirsin. Ama bazen yalnız kalmak da bir ihtiyaçtır; çünkü insanın en önemli ilişkisi, kendisiyle olandır.


Mehpare Öğüt Şengül 

Ocak 2025


 "Yeni Bir Sayfa, Yeni Bir Hikaye"

Bir yıl daha defterlerimizi kapattık. Arkamızda bıraktığımız 365 gün, mutluluklarla dolu anılar kadar, zorluklarla dolu deneyimler de barındırıyor. Bu deneyimler bizi şekillendirir, güçlendirir ve geleceğe daha hazırlıklı olmamızı sağlar.

Geçmişe baktığımızda, başarılarımızı kutlamak kadar, hatalarımızdan ders çıkarmak da önemlidir. Başarısızlıklar, bizi daha güçlü kılan deneyimlerdir. Önemli olan, bu deneyimlerden ders çıkararak, geleceğe daha umutla bakabilmektir.

Yeni bir yılın başlangıcı, aynı zamanda yeni başlangıçların kapılarını aralamasıyla heyecan vericidir. Geçmişte yaşadıklarımız bizi bugünlere getirdi ve geleceğimiz için önemli birer dönüm noktası oldu. Yeni yılda, hayallerimize daha sıkı sarılmalı, hedeflerimize ulaşmak için çaba göstermeliyiz.

Unutmayalım ki, hayat bir yolculuktur ve bu yolculukta inişler çıkışlar yaşamak kaçınılmazdır. Önemli olan, bu yolculuğun tadını çıkarabilmek ve her gün yeni bir başlangıç olarak görmektir.

Yeni yılda sana şunları diliyorum:

 * Sağlıklı ve mutlu bir yıl

 * Başarılarla dolu bir kariyer

 * Sevdiklerinle dolu dolu bir hayat

 * Ve en önemlisi, iç huzuru...


Yeni yılın tüm güzellikleriyle hayatınıza dokunmasını dilerim. Mutlu seneler!



Mehpare Öğüt ŞENGÜL 



Bir tuval gibi açılır her gün hayat
Farklı renklerle boyanır her saat
Kırmızıyla aşk, maviyle umut
Siyahla kayıplar, yeşille hayat
Güneş doğar, batar, tekrar doğar
Dönüyor dünya, biz de onunla beraber
Bazen fırtınalar eser, bazen gökkuşağı
Yaşam işte, böyle bir karmaşa
Her an yeni bir sürpriz, yeni bir macera
Bazen gülüşler, bazen de gözyaşı
Önemli olan, yaşamak ve öğrenmek
Hatalardan ders alıp, ileriye gitmek...


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL
KASIM 2024



-Beni bekleyecek misin diye sordu adam…

-Geleceksen beklerim diye yanıtladı kadın.

-Gelmem uzun sürebilir ama.

-Eğer gerçekten geleceksen zamanın önemi yok diye yanıtladı kadın.

-Ya beklerken karşına başka biri çıkarsa,

-Başkası olmayacak, benim için bir tek sen varsın,

-Ya seni benden çok severse…dedi adam.

-Olabilir ama ben seni seviyor olacağım dedi kadın.

-Ya hiç gelemezsem

-Yine de bekleyeceğim seni.

-Ama beklerken çok uzun yıllar geçebilir

-Olsun, ben yine de bekleyeceğim…

-Beni gerçekten bu kadar çok mu seviyorsun ! diye sordu adam.

-Ben seni ömrümü feda edecek ve bir ömür boyu beklemeyi göze alacak kadar seviyorum dedi kadın…

-Adam kadının ellerinden tuttu, başını göğsüne sıkı sıkı bastırdı. Alnına bir buse kondurdu ve gözlerinin içine uzun uzun bakarak…

-Merak etme. “Mutlaka Döneceğim !”



Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL 
 Bir Kadın ve Bir Adam

Mevsimlerden Aralık ...