MARQUİS DE SADE'DEN ALINTILAR... - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

16 Ekim 2010

MARQUİS DE SADE'DEN ALINTILAR...

Doğa beni böyle yarattı, kendi doğama aykırı davranmam bir cinayet olurdu.

Ahlaksızlığı bilmeden ahlakı belirleyemezsiniz, onlar ne anlar ahlaklı olmaktan! hiç ahlaksız olmuşlar mı ki?

Pişmanlık alışkanlığın öldürdüğü geçici bir duygudur. İşlenilen tek bir cinayet vicdanımızı sızlatabilir… Ama cinayet çoğalınca, onlarca yüzlerce kez tekrarlanınca vicdan susar.

Doğada hiçbir şey ahlaka aykırı değildir’.

Doğa, zevklerimizi kınıyor olsaydı, bizde bu zevkleri uyandırmazdı.

Çılgınlıkların en büyüğü doğanın bize verdiği eğilimlerden dolayı yüzümüzün kızarmasıdır.

Beni bedensel, günaha ilişkin dayanılmaz bir perhize mahkum ederek mükemmel bir iş yaptığınızı düşündünüz, ama yanıldınız, beynimi coşturdunuz, bana can vermek zorunda kalacağım hayaletler yarattırdınız.

Diğerlerinin seni erdemli olmamakla suçladıkları şeylerden sen çok büyük bir zevk alıyorsan, bu senin gerçeğindir, özüne dönmüş olmandır. İşte bu sensindir ve sonuna dek onların ahlaksızlık dediği şey senin için zevk aldığın tek erdem olacaktır.

…Dürüstlük mü? Biz bunu bilmeyiz; insanlık mı? Tek zevkimiz her türlü kuralı yıkmaktır; din mi? Bizim için boş bir inanç, dini tanıdıkça daha çok aşağılıyoruz; yakınlık… Arkadaşlık… Adaletlilik? Bunlardan hiçbiri yok burada sevgili kızım; burada egoizm, acımasızlık, ahlâksızlık ve en üst düzeyde inançsızlıktan başka bir şey bulamayacaksınız…

Büyük fikirler yüzünden ahlâkı bozulacak kişiye yazıklar olsun! felsefi düşünceler içinden yalnızca kötü olanları çekip almayı bilen, ahlakı her şeyle bozulan bu kişilere yazıklar olsun!.. ben asla onlara hitap etmiyorum!

Sensible’in “Sen bir canavar mısın?” sorusuna şöyle cevap veriyor Marquis: “Benim bebekleri parçaladığım ve onların kanlarıyla gençleştiğim, La Coste şatomun hendeklerinin ağzına kadar cesetlerle dolu olduğu söylendi… Beni böyle dedikodular yüzünden Bastille’e kapattılar.” Sensible üsteler: “Soruma cevap vermedin.” Sade, daha fazla oyalamaz akıllı metresini ve “Canavarlıklar, diyorsun. Belki… Nasıl bilinebilir?” der. “Bir bakıma buna benzer canavarlıklar yaptım, evet; bunları dünyadaki herkesten daha fazla tasarladım ve onları silinmez olmasını umduğum bir mürekkeple yazdım… Biliyor musun sevgili Sensible, elinde bir kalem varsa olağanüstü şeyler yaşayabiliyorsun.”
Bir açıklama ekle
Doğa beni böyle yarattı, kendi doğama aykırı davranmam bir cinayet olurdu.

Ahlaksızlığı bilmeden ahlakı belirleyemezsiniz, onlar ne anlar ahlaklı olmaktan! hiç ahlaksız olmuşlar mı ki?

Pişmanlık alışkanlığın öldürdüğü geçici bir duygudur. İşlenilen tek bir cinayet vicdanımızı sızlatabilir… Ama cinayet çoğalınca, onlarca yüzlerce kez tekrarlanınca vicdan susar.

Doğada hiçbir şey ahlaka aykırı değildir’.

Doğa, zevklerimizi kınıyor olsaydı, bizde bu zevkleri uyandırmazdı.

Çılgınlıkların en büyüğü doğanın bize verdiği eğilimlerden dolayı yüzümüzün kızarmasıdır.

Beni bedensel, günaha ilişkin dayanılmaz bir perhize mahkum ederek mükemmel bir iş yaptığınızı düşündünüz, ama yanıldınız, beynimi coşturdunuz, bana can vermek zorunda kalacağım hayaletler yarattırdınız.

Diğerlerinin seni erdemli olmamakla suçladıkları şeylerden sen çok büyük bir zevk alıyorsan, bu senin gerçeğindir, özüne dönmüş olmandır. İşte bu sensindir ve sonuna dek onların ahlaksızlık dediği şey senin için zevk aldığın tek erdem olacaktır.

…Dürüstlük mü? Biz bunu bilmeyiz; insanlık mı? Tek zevkimiz her türlü kuralı yıkmaktır; din mi? Bizim için boş bir inanç, dini tanıdıkça daha çok aşağılıyoruz; yakınlık… Arkadaşlık… Adaletlilik? Bunlardan hiçbiri yok burada sevgili kızım; burada egoizm, acımasızlık, ahlâksızlık ve en üst düzeyde inançsızlıktan başka bir şey bulamayacaksınız…

Büyük fikirler yüzünden ahlâkı bozulacak kişiye yazıklar olsun! felsefi düşünceler içinden yalnızca kötü olanları çekip almayı bilen, ahlakı her şeyle bozulan bu kişilere yazıklar olsun!.. ben asla onlara hitap etmiyorum!

Sensible’in “Sen bir canavar mısın?” sorusuna şöyle cevap veriyor Marquis: “Benim bebekleri parçaladığım ve onların kanlarıyla gençleştiğim, La Coste şatomun hendeklerinin ağzına kadar cesetlerle dolu olduğu söylendi… Beni böyle dedikodular yüzünden Bastille’e kapattılar.” Sensible üsteler: “Soruma cevap vermedin.” Sade, daha fazla oyalamaz akıllı metresini ve “Canavarlıklar, diyorsun. Belki… Nasıl bilinebilir?” der. “Bir bakıma buna benzer canavarlıklar yaptım, evet; bunları dünyadaki herkesten daha fazla tasarladım ve onları silinmez olmasını umduğum bir mürekkeple yazdım… Biliyor musun sevgili Sensible, elinde bir kalem varsa olağanüstü şeyler yaşayabiliyorsun.”..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum