HALİL CİBRAN -ERMİŞ- VE "AŞK'A DAİR"...

Halil CİBRAN, ERMİŞ’te “Aşk’a Dair” şöyle diyor ;

Aşk size işmar ettiğinde izleyin onu, yolları çetin ve sarp olsa da…
Ve kanatları sizi sarmaladığında ram olun ona.
Telekleri arasında ki gizli kılıç sizi yaralayacak olsa da…
Ve sizinle konuştuğunda inanın ona, Şimal rüzgarının bahçeyi tarumar edişi gibi, onun sesi rüyalarınızı darmadağın etse de…

Zira aşk, nasıl sizi taçlandırırsa öyle de sizi çarmıha gerecektir. Nasıl serpilmeniz içinse öyle de budanmanız içindir.
Nasıl yükseldiğinize erişir ve güneşte titreşen en körpe dallarınızı okşarsa, Öyle de köklerinize inecek ve toprağa sımsıkı tutunurlarken onları sarsacaktır.

Buğday taneleri misali sizi kendine toplar. Sizi harman eder, üryan kılmak için sizi.
Sizi elekten geçirir, kabuklarınızdan azat etmek için sizi. Beyazlatıncaya kadar öğütür sizi.
Ve daha sonra sizi devreder kendi kutsal ateşine, Allah’ın kutla ziyafetine kutsal ekmek olasınız diye…

Bütün bunları yapacaktır aşk size, kalbinizin esrarını öğrenebilesiniz diye ve bu bilgi sayesinde Hayat’ın kalbinin bir parçası olabilesiniz diye.

Fakat şayet korkunuz halinde, aşkın sadece huzuru ve hazzını arayacak olursanız, O zaman sizin için evla olan, çıplaklığınızı örtmeniz ve dışına çıkmanızdır aşkın harman yerinden.

Mevsimsiz bir aleme doğru; orada güleceksiniz, lakin bütün kahkahalarınızı değil ve orada ağlayacaksınız, lakin bütün göz yaşlarınızı değil…

Aşk hiçbir şey vermez, kendinden gayrı ve hiçbir şey almaz, kendinden gayrı.
Aşk salip olmaz, ne de sahip olunabilir.
Zira aşk kafidir aşk’a…

Aşık olduğunuz zaman “Allah benim kalbimdedir” dememelisiniz; fakat daha ziyade “Ben, Allah’ın kalbindeyim” demelisiniz.
Ve aşk’ın seyrini yönlendirebileceğinizi düşünmeyin; zira sizi layık bulursa şayet, aşk sizin seyrinizi yönlendirir.

Aşk’ın hiçbir arzusu ykotur, kendini gerçekleştirmekten gayrı.
Fakat aşık olursanız ve muhakkak arzulara sahip olmanız gerekiyorsa arzularınız şunlar olsun:
Eritmek ve akan bir dere misali olmak, ezgisini geceye mırıldanan…
Aşırı hassasiyetin ıstırabını tanımak…
Kendi aşk anlayışınız tarafından yaralanmak…
Ve kanmak, teşne ve pür neşe.
Şafakta kanatlanmış bir gönülle uyanmak ve şükran duymak bir başka aşk gününe.


Halil CİBRAN / ERMİŞ’ten “Aşk’a Dair”
İlyas ASLAN çevirisiyle
Sayfa : 27-28


0 Comments: