İNSAN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İNSAN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster



💧Suyun doğası bir felsefe anlatır..
🏔️Örneğin, dağdan akan suyu düşününüz.....
💧En az direnç gösteren yolu seçer akmak için.
💧Yani önüne bir kaya çıkacak olursa vazgeçmez yolundan ama onunla uğraşmaz, kayayla mücadele etmez, etrafından dolaşıp devam eder akmaya.....
💧Suyun bu doğasından alınan ilhamla şöyle der Sufiler:
“Seninle uğraşan hiç kimseyle uğraşma, eğer uğraşırsan onunla aynı yerde kalırsın. Etrafından dolanıp devam et yoluna.”
🏔️Diyelim ki dağdan akan su önüne çıkan kayanın etrafından dolaşamayacak bir yola denk geldi.....
☝️O zaman ne yapar?
💦Birikip, çoğalıp üstünden aşar.
☝️Yok eğer bu da olmuyorsa,
❣️Sabırla kayayı damla damla delmeye başlar.
🏔️ Kayayı delmeyi başaran suyun kuvveti değildir, tabii ki, damlaların sürekliliğidir ki buna da “sabır” derler.💧💧
😞“Sabretmek” hiçbir şey yapmadan oturmak değildir.....

💦Suyun doğası imkansızın bile başarılabileceğini, bunun için sabırlı ve istikrarlı olduğunu öğretir.
💧Kayayı delen su elbette yine yoluna devam eder.

☝️ “ _Sen su gibi sürekli ak!_
_Her daim yenilen!_
_Her gün yenilen!_
_İki günün aynı olmasın hep ilerle!_
_Dünü dünde bırak yeni şeyler öğren!_ ”
Örneğin, su değişimden hiç korkmaz.....
☝️Ama insanlar değişimi sevdiklerini söyleseler de aslında bundan çok korkarlar.....
*Su*; “değişimi” ne de güzel anlatır.
Bazen yağmur olur,
Bazen kar olur,
🧊Bazen buz olur,
Bazen buhar olur....
💨 Buhar olduğunda çıkar gökyüzüne, yağmur olup, kar olup, yine iner yere.
💦 Ayrıca su uyumludur.
Çay bardağına koyduğunda çay bardağının şeklini alır, kovaya koyduğunda kovanın.🥃
Sürekli bulunduğu yere uyumlanır ama doğası da hiç değişmez....
Her yere her şeye uyum sağlar.....
☝️Unutma ki dünyada her zaman doğaya uyum sağlayanlar hayatta kalır.
☺️Uyum sağlayanlar esnektir çünkü.
Değişime direnenler ise katıdırlar...
🌊 Fırtına en sert en güçlü ağaçları devirir ama esnek fidanlara, otlara hiçbir şey yapamaz.
🌱 O yüzden esnek olanlar, uyum sağlayanlar hayatta kalır.
☺️ Aynı zamanda akışa teslim olur.
Teslimiyet içindedir.
Bu teslimiyet boyun eğmek değildir.
Çünkü bilir ki bütün dereler eninde sonunda büyük denizlere, okyanuslara akar.
Elinden geleni yaptıktan sonra hayatın akışına teslim olmaktır bu. ☝️
💧Su berraktır,
🧊 Şeffaftır.
Olduğu gibidir yani.
Paylaşımcıdır.....
Hep besleyicidir.
İnsanları, hayvanları, doğayı besler. ..
Hayatı başlatandır ve sürekli üretendir....

.
💧Su olan her yerde bitkiler vardır, hayvanlar vardır, insanlar vardır, hayat vardır.🦆


💧 *SU GİBİ AZİZ OL* ” derler.💦
_Su gibi Aziz olmak dileğiyle..
🙏




Kırılganız belki yaşadıklarımızdan
Umursadıklarımızdan,
Unutulduğumuzdan
Değmez insanlar için yas tuttuğumuzdan
Kaderin cilvesine ayak uyduruşumuzdan
İhanetin gölgesinde yattığımızdan
Ve bir zaman sonra her şeyi bırakışımızdan
Yaşamdan bıkışımızdan
Zamandan kaçışımızdan
İnan ki öyle dostum
İnan ki sadece yaşıyoruz
Yaşamak için sadece
Yaşar gibi yapıp
Sonra ölüyoruz…

Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL
11.05.2020
“Bana geldiler yine”






Çizebilseydim, bahar olacaktı yüzün…
Yazabilsem, en uzunu şiirlerin…
Olmadı, beceremedim…
Adını duvarlara yazacak çağım da çoktan geçti benim.
Yasak sevdamın gözaltı tarafı…
Çaresiz,
Seni yüreğimde erittim…
Ama yine de hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi,
Hoş geldin!…

'Ağır ağır çıkılan bir merdiven' yok…
Eskittiğin yıllardan değil,
Sızlayınca yüreğin, anlıyorsun: yine gecikmişsin…
Sen, yeni yeni öğreniyorsun sevmeyi,
Bense çoktan düşürmüşüm aklıma ölümü…
Gönlün bedene baş kaldırdığı yerdeyim…
Ama yine de hoş geldin
Eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi, hoş geldin…!

Ben bir bu dağları eskitemedim,
Bir de sana düşmüş yüreğimi…
Gittiğim yolları hiç hesaba katma!
Düşünü görmediğim uykular zaten haram…
Gökyüzünü boyayacak zaman da kalmadı…
Haydi sar kollarını…
'Ayrılık' diyeceğim,
Dilim varmıyor…
Daha yeni söylemiştim;
Hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi, hoş geldin.

Deniz tuzunu saklıyor
Çizdiğim beyazlarda
Karlar çürüdü
Suyumuz ekşi,
Gönlümüz kırık…
Sevip de kaçanların hiç biri, yüzyıllardır yakalanamadı.
Firarinin umudu tükenmiyor,
Yaşamadan bitmiyor kör olası…
Ama yine de hoş geldin eskimeyen yüzümün yeni gülümseyişi
Hoş geldin!…

Bir tarafımızı Eylül'de budamışlardı
Kalanı, sevdana kurban…
İçtiğim içkiye seni düşürdüm,
Bu akşam gözlerimi
Küllükte söndürdüm.
Hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi, hoş geldin!…

Korkunun bittiği yere yazdım adını,
Dağların en kuytu yerine…
Sonsuzluk değildi beklediğimiz,
Bir parça 'mutluluk' diye diretmiştik.
Çok mu geldi bilmem ki tanrının gözüne…
Ama yine de hoş geldin eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi!…

Eskidi saatler,
Zamanı geldi,
Yeniden düşmeliyim yollara…
Geceler sırtımda, 
Cebimde sevdalarım
Yardan öte söyleyecek sözüm vardı benim…
Düşlere saklamalı şimdi yari, uyanmamacasına!
Yükselmeli ateşim
Kanamalı sıkmaktan avuç içlerim
Terleyip atmalıyım içimden seni
Kimseler bilmemişti, görmemişti gelişini,
Benden gidişindeki gibi… 
Ama yine de hoş geldin. 
Eskiyen yüzümün yeni gülümseyişi, hoş geldin!…

Tayfun TALİPOĞLU




Bir ramazan ayını daha karşılıyoruz… Sabır, merhamet, hoşgörü, açın halinden anlama, birlik-beraberlik, vatan-millet, dini, dünyevi … vs bütün duyguları içinde barındıran bu kutsal ayımızda Yüce Rabbim, bizleri bu ayın hürmetine merhametiyle, hoşgörüsüyle ve tartışılmaz büyüklüğü ile ruhlarımıza yaysın, edilen dualarda buluşturup dualarımızı kabul edilenlerden eylesin inşallah.  

Ve diyorum ki;
Mübarek Ramazan ayı, eski günlerde ki değil elbette. Çünkü değişti her bir şeyimiz. Eskisi gibi ne komşuluk, ne akrabalık, ne de küçük büyük ilişkilerimiz kaldı. Dost elinden mahrum, düşman sözüne maruz kaldık. Hatırlıyorum da,  sizinde “ahh ahhhh “ dediğinizi duyacağımız “nerede o eski ramazanlar” sözü kulaktan kulağa yayılacak yine. Eski tatların kalmadığı, eski tadımızın kalmadığı, çoğunluğumuzun mutluluğu kaçırdığı bir dönemde, ne mutlu olabiliyor, ne de yaşadığımız zamandan keyif alabiliyoruz.  Ahh ahh nerede o eski ramazanlar. Artık söyleyebiliyorum bu sözü çünkü benim de yaşım erişti çoktan. Eskiden komşuluk dediğimiz ilişkilerimiz vardı. Sende yok olanı sana yaratan, en dar anında akrabandan önce yardımına koşan. Kimisiyle öyleydik ki sanki aynı ana babadan olma, gecesi gündüzü bir, aynı kaptan yemeğini paylaşan. Acısı acım dediğimiz, sevincine ortak olduğumuz, ölüsünde dertlendiğimiz, düğününde oynadığımız. Çocuğumuzu gözümüz arkada kalmadan teslim edebildiğimiz… Güzel insanlar vardı bir zamanlar, güzellikleri doya doya paylaştığımız. On basamak yukarıda, bir bina ötede, bazen yan yana, bazen de arka mahallede.  Güzel insanlar, güzel zamanlar, geçmiş yıllar var ardımızda kalan. Ve şimdilerde sadece bizden önceki büyüklerimizin özlemle anlattığı o razamanlar….
Rabbim bizleri bir Ramazan ayına daha erdirdi. Diliyorum ki bu ayda, ülkemiz adına, dünya adına, kısacası insanlık adına güzel şeyler olsun ve mutfağımız bereketli,  ağzımızın tadı yerinde, hoşgörü içerisinde idrak edip geçireceğimiz ve ardından şeker tadında bir bayrama erişmeyi nasip eylesin bizlere…

“Oruçlunun uykusu ibadettir. Susması tesbihtir, amelleri misliyle kabul edilir, duası makbuldür, günahı affedilir” buyuruyor Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz.

Herkese Hayırlı Ramazanlar Dileğiyle,
Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL