Deneme bir yazarın belli bir konuya ilişkin kişisel duygu ve düşüncelerini anlattığı metinlere denir. Bu tür ilk yazıları 16. yüzyılda Fransız yazar Michel de Montaigne yazdı ve ``Essais`` (``Denemeler``) adıyla yayımladı. Bugün birçok ülkede ilgiyle okunan edebiyat türünün de adını koymuş oldu.
Deneme, yazarın belli bir konuda görüşlerini kısa biçimde anlattığı edebiyat türüdür. Denemelerde, edebiyat, sanat, insanlar, gelenekler, hatta gülünç olaylar gibi değişik konular ele alınabilir. Örneğin, İngiliz yazar (1533-1592) Fransız yazar. Hukuk okudu. Bordeaux parlamentosunda danışman iken 1570'de görevinden ayrılarak şatosuna çekildi. 1572'de ünlü Denemeler adlı eserine başladı; bu eseri yazmayı ömrü boyunca sürdürdü. 1581-1585 arasında Bordeaux belediye başkanlığını görevini yürüttü.
Charles Lamb 19. yüzyılın başlarında, "Domuz Rostosu Üzerine" adlı bir deneme yazmıştı. Bu denemede ateşle oynamayı seven bir Çinli çocuğun rastlantı sonucu kızarmış domuz etini tadan ilk insan olduğu mizah yollu anlatılıyordu. İyi bir deneme yazmanın yollarından biri, belli bir konudaki düşünceleri önce bir kâğıda gelişigüzel not etmektir. Bundan sonra not edilen düşünceleri, anlaşılmalarını kolaylaştıracak bir düzene sokmak gerekir. Bir deneme için her zaman, okurun ilgisini çekecek ve denemeyi sonuna kadar okunmasını sağlayacak bir giriş cümlesi çok önemlidir. Deneme, aynı ölçüde dikkat çekici bir biçimde de bitirilmelidir. Denemeyi okurken yazarla birlikte düşünsel yolculuğa çıkan okurun sonunda düş kırıklığına uğramaması, deneme yazarı açısından dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Öte yandan, düşüncelerin paragraflara göre düzenlemesi gerekir. Öne sürülen her yeni düşünce için ayrı bir paragraf kullanılmalı ve her paragrafta bir ana düşünce işlenmelidir. Birçok deneme üç ya da daha fazla paragraftan oluşur. Denemenin paragraflara bölünmesi, söylenmek istenilenin kolay ve açık bir biçimde ortaya koyulmasını sağlar. Deneme Fransız yazar Montaigne ile başlamış olmasına karşın, daha sonraki yıllarda İngiliz yazarlar tarafından geliştirilmiştir. Ünlü İngiliz denemecileri arasında Sir Francis Bacon, 1561-1626 yıllarında yaşamış, İngiliz devlet adamı ve filozof Joseph Addison ile İrlandalı Richard Steele sayılabilir. ABD`li en ünlü deneme yazarları Ralph Waldo Emerson ile Henry David Thoreau`dur. Edgar Allan Poe şiir üstüne, James Thurber de mizah türünde yazdığı denemelerle okurlarını etkilemişlerdir. Montaigne`den sonraki ünlü Fransız deneme yazarları arasında Theophile Gautier, Anatole France ve Hippolyte Taine sayılabilir. Türk edebiyatına deneme türü, Batı edebiyatlarının etkisiyle Tanzimat`tan sonra girmiş ve Cumhuriyet`ten sonra gelişmiştir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ahmed Haşim ve Falih Rıfkı Atay aynı zamanda başarılı deneme yazarlarıydı. Deneme türünün en güzel örneklerini ise Nurullah Ataç verdi. Bu türde örnekler veren öbür önemli yazarlarımız arasında ise Ahmed Hamdi Tanpınar, Sabahattin Eyuboğlu, Suut Kemal Yetkin, Vedat Günyol, Melih Cevdet Anday, Memet Fuat, Salah Birsel, Nermi Uygur, Fethi Naci, Cemal Süreya, Füsun Altıok ve Selim İleri sayılabilir.
Deneme, yazarın belli bir konuda görüşlerini kısa biçimde anlattığı edebiyat türüdür. Denemelerde, edebiyat, sanat, insanlar, gelenekler, hatta gülünç olaylar gibi değişik konular ele alınabilir. Örneğin, İngiliz yazar (1533-1592) Fransız yazar. Hukuk okudu. Bordeaux parlamentosunda danışman iken 1570'de görevinden ayrılarak şatosuna çekildi. 1572'de ünlü Denemeler adlı eserine başladı; bu eseri yazmayı ömrü boyunca sürdürdü. 1581-1585 arasında Bordeaux belediye başkanlığını görevini yürüttü.
Charles Lamb 19. yüzyılın başlarında, "Domuz Rostosu Üzerine" adlı bir deneme yazmıştı. Bu denemede ateşle oynamayı seven bir Çinli çocuğun rastlantı sonucu kızarmış domuz etini tadan ilk insan olduğu mizah yollu anlatılıyordu. İyi bir deneme yazmanın yollarından biri, belli bir konudaki düşünceleri önce bir kâğıda gelişigüzel not etmektir. Bundan sonra not edilen düşünceleri, anlaşılmalarını kolaylaştıracak bir düzene sokmak gerekir. Bir deneme için her zaman, okurun ilgisini çekecek ve denemeyi sonuna kadar okunmasını sağlayacak bir giriş cümlesi çok önemlidir. Deneme, aynı ölçüde dikkat çekici bir biçimde de bitirilmelidir. Denemeyi okurken yazarla birlikte düşünsel yolculuğa çıkan okurun sonunda düş kırıklığına uğramaması, deneme yazarı açısından dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Öte yandan, düşüncelerin paragraflara göre düzenlemesi gerekir. Öne sürülen her yeni düşünce için ayrı bir paragraf kullanılmalı ve her paragrafta bir ana düşünce işlenmelidir. Birçok deneme üç ya da daha fazla paragraftan oluşur. Denemenin paragraflara bölünmesi, söylenmek istenilenin kolay ve açık bir biçimde ortaya koyulmasını sağlar. Deneme Fransız yazar Montaigne ile başlamış olmasına karşın, daha sonraki yıllarda İngiliz yazarlar tarafından geliştirilmiştir. Ünlü İngiliz denemecileri arasında Sir Francis Bacon, 1561-1626 yıllarında yaşamış, İngiliz devlet adamı ve filozof Joseph Addison ile İrlandalı Richard Steele sayılabilir. ABD`li en ünlü deneme yazarları Ralph Waldo Emerson ile Henry David Thoreau`dur. Edgar Allan Poe şiir üstüne, James Thurber de mizah türünde yazdığı denemelerle okurlarını etkilemişlerdir. Montaigne`den sonraki ünlü Fransız deneme yazarları arasında Theophile Gautier, Anatole France ve Hippolyte Taine sayılabilir. Türk edebiyatına deneme türü, Batı edebiyatlarının etkisiyle Tanzimat`tan sonra girmiş ve Cumhuriyet`ten sonra gelişmiştir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Ahmed Haşim ve Falih Rıfkı Atay aynı zamanda başarılı deneme yazarlarıydı. Deneme türünün en güzel örneklerini ise Nurullah Ataç verdi. Bu türde örnekler veren öbür önemli yazarlarımız arasında ise Ahmed Hamdi Tanpınar, Sabahattin Eyuboğlu, Suut Kemal Yetkin, Vedat Günyol, Melih Cevdet Anday, Memet Fuat, Salah Birsel, Nermi Uygur, Fethi Naci, Cemal Süreya, Füsun Altıok ve Selim İleri sayılabilir.
Yararlanılan Kaynaklar :
Wikipedia
Türkçe Bilgi
güzel olmuşta denemenin kağıt üzerindeki kuralları nelerdir?
YanıtlaSilHer şeyden önce deneme, denemeyi yazan kişinin yaptığı gözlemler ya da yaşadığı bir olay sonucunda duygu ve düşünceleri eşliğinde kağıda dökmesidir ki, bunu yaparken herhangi bir plana ya da kurala uymak zorunluluğu yoktur.. Konu ne olursa olsun yazar denemesinin konusu ile ilgili olarak bir şeyleri ispatlama, kanıtlama ya da düşüncelerini doğrulamak gibi bir zorunluluğa da sahip değildir. Önemli olan konuyu içtenlikle ele alarak okuyucu da inandırmak gibi bir zorunluluğu olmadan konusunu paylaşmasıdır…
YanıtlaSilAslında bir bakıma deneme kişinin kendi kendiyle konuşması gibi bir şeydir. Yani sadece birileri okusun diye değil aslında sesli düşüncenin kağıda dökülmüş halidir de diyebiliriz…
Bilmem sizin için açıklayıcı oldu mu.. Ama ben bir öğretmen değilim sadece edebiyatı seven ve uzun zamandır kendimi bu konuda bir şeyler öğrenmeye adamış biri olarak kendimce bu şekilde yorum yapabiliyorum…