AYRILIK SAHNESİ

Düşün ki bir ayrılık sahnesi, perde açılıyor,
Oyuncular sen ve ben…
Seyirciler oturmuşlar birer ikişer yerlerine,
Meraklı gözlerle bizi izliyor.
Hepsi de daha önce yaşamışlar gibi bu sahneyi,
Bir duygu fırtınasına kaptırıyor kendini...
Gülüşlerin yerini hıçkırıklar alıyor,
Alkışlar yerini koyu bir yalnızlığa davet ediyor.
Ve düşün ki spot ışıklar sönmeye başlıyor;
Seyirciler birer ikişer gidiyor…
Ve düşün ki sahnede yalnızca sen ve ben,
Bil ki perde kapanıyor…

Bu son perde, son kapanış hayatımızda ki.
O günden sonra ayrılıyor yollarımız.
Alışmak zor olsa da ilk başlarda,
Ben hep ümit ediyorum sensiz geçen yıllarımda.
Ne zaman bir yıldız kaysa gökyüzünden
Ve ne zaman açık olsa dilek kapım kendiliğinden,
Dudaklarımdan dökülen sen oluyorsun yine.
Ve bir tek sen lazımsın, hayatımın bu son finalinde…

Hayat zordur zor olmasına,
Bazen taşlar takılsa da ayağına, yıldıramaz hiçbir şey,
Yüreğinde bir ümit varsa hala.
Ve bir ümit çoşarak çoğalıyorsa,
O zaman daha çok şey vardır yaşanacak hayatında.
Dikeni olan bir gülü sevmek kadar zor olsa da aşk,
Ve aşk acı çekmekse eğer;
O zaman ben tüm acılara razıyım,
Yanımda bir tek sen ol yeter…
Ve kapanırken bu son perde,
Birlikte selamlayalım tüm seyircileri,
Yan yana, kol kola ve aşkla…

Mehpare ÖĞÜT
ARALIK 2008

0 Comments: