TUTKU - AŞK - SEVGİ

Papatya tarlası...
Bir papatya tarlası düşün.
İlkbahar ayları.
Ve sen, onun yanından geçen yolda yürüyorsun.
Ve o papatya tarlasında bir papatya dikkatini çekiyor.
Binlercesinden birisidir ama sen, O’nun yanına gidiyorsun.
Onda seni çeken bir şey var...
O papatyayı koparıyorsun..
Sadece senin olsun istiyorsun, sadece senin..
Öleceğini düşünmeden.
Ve gidiyorsun o tarladan.
İçindeki şiddetin durduramadığı bir bencillik ama bir o kadar güzel
ve hapsedici.
İşte bu tutku...
Yine o tarlanın kenarındaki yolda yürüyorsun.
Yine milyonlarcası arasında bir tanesi ilgini çekiyor.
Yaklaşıyorsun, yanına gidiyorsun o papatyanın.
Gözlerin başkasını görmez oluyor o an.
Onun için herşeyi yapmak istiyorsun.
Dokunmak istiyorsun.
Dokunamıyorsun ama, orda, onunla ölmek istiyorsun.
Ama birden hafif bir rüzgar esiyor ve bir başka güzel çiçek kokusu geliyor burnuna.
O kokunun cazibesine dayanamıyorsun.
Unutturuyor her şeyi bir anda ve o baştan çıkarıcı kokunun geldiği yöne gidiyorsun.
O papatya orada kalıyor, yüreğinin bir kenarında...
Paylaşılmamıştır daha birçok şey...
Unutulmaz belki ama geri de dönülmez ona..
İşte bu aşk...
Yine o yoldasın.
Papatya tarlasının yanından geçen.
Ve yine bir papatya...
Milyonlarcasının içinden bir tek o seni çekiyor.
Gidiyorsun yanına..
Orda kalakalıyorsun..
Hiç ölmesin diye her şeyi yapıyorsun.
Tüm gücünle onunla olmak istiyorsun...
Oradan seni koparacak hiçbir güç olmadığına inanıyorsun..
Ve orda onunla ölene kadar birlikte kalıyorsun.
İşte bu da sevgi...

(Z. Arapoğlu’na teşekkürler)

1 Comments:

Adsız dedi ki...

sadece bir tesadüf beni size getiren..meslektaş selamımla sevgiler.


http://hayatbanaborcunvar.blogcu.com/