BAŞKA BİR ŞEY YAPAMAZDIM... - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

25 Kasım 2010

BAŞKA BİR ŞEY YAPAMAZDIM...



Bana getirilmişti.
Kırdım. —
Nasıl oldu bilmiyorum: galiba sallantılı dengesiz bir yere koymuşum yeterince dikkat etmeden; sonra ters bir hareket etmişim —düştü kırıldı...
Yeterince düşünmemiştim üzerinde demek.
Elimdeki artık birkaç iri parça ile birsürü ufacığıydı; bazısı neredeyse kırıntı kıymık — öyle dağılmış duruyordu...
Tek tek bir yere topladım hepsini: Yokolmamalıydı.
Gittim uygun bir zamk aldım.
Geldim hepsini bir kağıt üzerinde düzenleyerek biraraya getirmeğe başladım: şu parça buna uyuyor mu; ya bu şuna...
Zamanla parçaların kopma noktalarındaki dokularının; ve zamkın tutma ve yapıştırma niteliklerini öğrendim.

Bazı parçalarsa yapıştırılamayacak kadar ufaktı; onların bulunmaları gereken yerlerde boşluklar oluştu.
Tek tek yapıştırdım yapıştırabildiklerimi. Çok uğraştım.
Sonunda ortaya aslının eğri-büğrü bir simgesi gibi bir şey çıktı — ve şu tümce:-

Dikkatsizlik ederek düşürup kırdığın — sevdiğin kişinin izlerini taşıyan; senin için değerli— bir nesneyi parçalarını tek tek toplayip dikkatle —saatlerce uğraşarak— özel olarak aldığın zamkla yapıştırip ortaya orası burası eksik-gedik yamru-yumru bir şey çıkar— ama eskisinden de daha değerlidir artık; çünkü şimdi senin izlerini de taşıyordur.

Başka bir şey yapamazdım.



ORUÇ ARUOBA