AŞK


Her görenin aşık olduğu,uğrunda aklını kaybettiği bir kız vardı...
yanağı kafur gibi bembeyaz,saçları misk gibi simsiyah,şeker onun dudağının lezzetini bilseydi,erir yok olurdu...
Bu dilber bahçelerde gezinirken oralardan bir derviş geçti...
Bir fırıncının acıyıp verdiği yarım somunu tutuyordu elinde...
O ay yüzlüyü görünce ekmeği elinden düşüverdi...
Kız bu hale gülüp geçmişti ama ama o gülüş dervişin bedenindeki yarım canı yere çaldı...
O an dan itibaren ne gecesi ne gündüzü kaldı dervişin...
Tam 7 yıl yanıp yakıldı,ağladı inledi...
Kızın mahallesinden hiç ayrılmadı...
yok sulun bu hali kızın akrabalarının canını sıkmaya başlamıştı...
Bir gece onu ortadan kaldırmaya karar verdiler...
O dilber biraz insaflıydı...
Gizlice dervişi çağırıp dedi ki:"Git buralardan... elde edemiyeceğin bir şey için boşuna kapımda bekleme... Canına kast edecekler senin... durma kaç..."
O zaman derviş ağladı ve ilk kez içini döktü kıza:"Bencileyin bin aşıkın canı senin cemaline feda olsun... Ben canımı seni ilk gördüğüm gün kaybetmiştim... şimdi bir can için seni terk edermiyim sanıyorsun? yalnız meraktayım, madem bana acıyacaktın neden o zaman gülmüştün?"
"A ahmak derviş" demiş kız...
"a zavallı sen kendine bakıyormusun? gülünecek bir suratın var... insan sana bakınca elbet gülesi geliyor..."
"AŞKKK" diye karşılık vermiş derviş...
"AŞK SEVİLEN İÇİN BİR HİÇ İSE DE SEVEN İÇİN HEPTİR... eğer ey güzel sana gücenecek gücüm olsa duyduklarım için gücenirdim...
Amma bunun için aşkımdan geçecek değilim..."

Derviş yedi gece daha oralarda dolandı ve sonra onu bir daha kimsecikler görmedi..


Alıntıdır...